YAŞAM

Eşi ile birlikte 70 yıldır telkariye hayat veriyorlar

Yaklaşık 3 bin yıldır Mardin ve çevresinde gümüş işleme sanatı olan telkârideki yeteneği dolayısıyla UNESCO'nun "Yaşayan İnsan Hazineleri" ödülünü alan 80 yaşındaki Süryani Suphi Hindeyerli, eşi ile birlikte sanatını büyük bir tutkuyla sürdürüyor

Yaklaşık 3 bin yıldır Mardin ve çevresinde gümüş işleme sanatı olan telkârideki yeteneği dolayısıyla UNESCO'nun "Yaşayan İnsan Hazineleri" ödülünü alan 80 yaşındaki Süryani Suphi Hindeyerli, eşi ile birlikte sanatını büyük bir tutkuyla sürdürüyor.Şehmus EDİS / MARDİN (İGFA) - Bugüne kadar birçok ödül alan ve son olarak da UNESCO tarafından layık görülen ödülünü geçen 2021 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın elinden alan 80 yaşındaki Hindiyerli, ilerlemiş yaşına rağmen eşi ile birlikte Anadolu’nun 3 bin yıllık telkari sanatına 70 yıldır hayat veriyorlar.
Eşi ile birlikte Mardin Müzesinin yanındaki, Türk bayrağı, Beşiktaş takımının bayrağı ve Atatürk'ün "Sanatsız kalan bir milletin hayat damarından bir kopmuş demektir" yazılı afişinin asılı olduğu iş yerini özenle açan Hindiyerli, telkâri sanatını ilerlemiş yaşına rağmen dünyaya tanıtmak için çaba sarf ediyor.
 50 yıllık hayat arkadaşı ile birlikte telkâri sanatını sürdüren UNESCO'nun "Yaşayan İnsan Hazineleri" ödülünü alan 80 yaşındaki Süryani Suphi Hindeyerli, eşi ile birlikte 3 bin yıllık telkâri sanatını yaşatmak için mücadele verdiklerini söyledi.

10 yaşında bu sanata başladığını belirten Yerlihindi,” Bu sanata ilkokula gitmeden önce başlamamıştım. Gündüz okula giderdim gece de gaz lambası üzerinde telkâri sanatını yapıyordum. Ben 80 yaşındayım tam 70 yıldır bu sanata hayat veriyorum. 50 yıllık hayat arkadaşıma bile telkâri sanatı öğrettim. Birlikte sanatı yaşatmaya çaba sarf ediyoruz” dedi.
 70 yıldır bu sanattın içinde olduğunu ancak hala kendisini usta görmediğini Çünkü bu sanat sonsuz olduğunu ifade eden Yerlihindi,”  Telkariyi tanıtmak için Amerika’ya 3 kez gittim. 1 Sefer de Suudi Arabistan’a gittim. 20 milyon Japonya ya bu sanata tanıttım. Orada Hem ülkemizi hem de Telkari sanatını öğrettim. Eğiteceksin üreteceksin Avrupa’ya göndereceksin. Çalışanlara da iyi maaş vereceksin. Bak o zaman bu sanat nasıl gelişir” ifadelerini kullandı.

Telkâri çok eskilere dayanan bir sanat olduğunu kaydeden Yerlihindi,”  Milattan önce 3 bin yıl önce, Mezopotamya bölgesinde yapılıyordu. 3 bin yıllık el sanatı, hala o ayarda, o temizlikte. Saf gümüş olarak yapılıyor. Günümüzde Mardin ve Midyat ilçesindeki Süryani ustaları bu sanatı yaşatmaya devam ediyor. O da az sayıda usta kaldı. Maalesef gençler artık bu sanata yönelmiyor. Ellerinde cep telefonları ile vakitlerini geçiriyorlar. Gençler ne öğrenecekler. Biz bu sanatı yaşatmaya mecburuz. Başka alternatifimiz yok. Mustafa Kemal paşamızın  “Sanatsız Kalan Bir Milletin Hayat Damarlarından Biri Kopmuş Demektir” sözünü kendi dükkanımda asıyorum. Bu sanatı ölünceye kadar yaşatacağım” şeklinde açıklamalarda bulundu

MARDİN’İN TEK KADIN TELKÂRİ USTASI Mardin’in tek kadın telkâri ustası olarak anılan Belma Yerlihindi ise, 30 yıldır eşi ile birlikte Telkari sanatını yaşatmaya çalıştığını ifade ederek, eşimle 50 yıllık evliyim. bu sanatı eşimden öğrendim. Mardin’in tek bayan telkâri ustasıyım. Eşim UNESCO'nun "Yaşayan İnsan Hazineleri" ödülünü alarak Mardin’in gururu oldu. Birçok ödül aldı. Bende eşimle gurur duyuyorum. Kendisi telkâri sanatını yaşatarak dünyaya tanıtmıştır. Eşim telkâri sanatının son ustasıdır. Şimdiki gençlerin, sanatı eskisi gibi önemsemiyor” ifadelerini kullandı