DUYARLILIK

Millî İstihbarat Teşkilâtı Gururla Sunar

MİT’in Terörle Mücadelede 'Sınır Ötesi' Başarı Grafiği Her An Yükseliyor.

Türkiye'yi 15 Temmuz 2016'da kalkıştıkları alçak darbe girişimiyle işgal etmeye kalkışan Fetullahçı Terör Örgütü'ne yönelik operasyonlar yurt içinde ve yurt dışında sürüyor.

Geçtiğimiz ay MİT'in başarılı operasyonuyla yakalanarak Türkiye'ye getirilen FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in yeğeni Selahaddin Gülen'in ardından FETÖ için önemli olan bir isim olan Orhan İnandı da MİT tarafından Kırgızistan'da yakalanarak Türkiye'ye getirildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kabine Toplantısı'nın ardından yaptığı açıklamada Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından Türkiye'ye getirildiğini duyurduğu Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) sözde Orta Asya genel sorumlusu Orhan İnandı'nın örgüt adına yürüttüğü faaliyetler ve üst düzey örgüt mensuplarıyla ilişkileri ortaya çıktı.

İstihbarat kaynaklarından alınan bilgiye göre, hakkında "silahlı terör örgütü kurma veya yönetme" suçundan yakalama kaydı bulunan İnandı'nın FETÖ'nün 2001'den bu yana sözde Kırgızistan sorumlusu olarak faaliyet yürüttüğü belirlendi. Orhan İnandı, 2017'de ise örgüt elebaşısı Fetullah Gülen'in talimatıyla hem Kırgızistan hem de Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Tacikistan ve Özbekistan'ı içine alan bölgenin genel sorumlusu oldu.

Kırgızistan'da bulunduğu süre içinde sık sık FETÖ elebaşına ziyaretler gerçekleştirdiği belirtilen Orhan İnandı'nın, son olarak bu yılın mart ayında Pensilvanya'ya giderek talimat aldığı saptandı. Orhan İnandı'nın, örgütün sözde üst düzey yöneticileri Mustafa Özcan, Naci Tosun, Barbaros Kocakurt gibi isimlerle irtibat halinde olduğu ortaya çıktı.

FETÖ'nün şifreli haberleşme programı ByLock kullanıcısı olan Orhan İnandı'nın, Pensilvanya'dan ByLock vasıtasıyla aldığı talimatlar doğrultusunda örgütün Türkiye'den kaçan firari unsurlarının Kırgızistan'da barınmasını sağladığı ve aralarında Mustafa Özcan ile eski Bank Asya Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çelik'in de bulunduğu 25 üst düzey FETÖ/PDY mensubuna yasa dışı yollardan Kırgızistan pasaportu temin ettiği belirlendi.

Türkiye'de bulunduğu ve örgütsel faaliyet içerisinde yer aldığı 1985-1995 yıllarında FETÖ'nün mahrem yapılanmasında görev alan Orhan İnandı'nın, ev sorumlusu, belletmen, müdür, eğitim danışmanı pozisyonlarında terör örgütüne hizmet ettiği, Bekir Ünal ve Sait Aksoy'a bağlı faaliyet gösterdiği, Ankara'da bulunduğu bu dönemde örgüt evlerindeki toplantılarda FETÖ'nün TSK imamı firari Adil Öksüz ile de bir araya geldiği tespit edildi.

Terörist İnandı'nın FETÖ'nün kirli parasını Orta Asya'da işlettiği, Orta Asya'da Türkiye Cumhuriyeti aleyhine faaliyetler yürüttüğü belirtildi.

Alman hükümeti, haziran ayı başından beri kendisinden haber alınamayan Türkiye kökenli Kırgızistan vatandaşı Orhan İnandı'nın akıbetini Bişkek hükümetine sormuş ve yaşanan belirsizlikten duyduğu endişeyi dile getirmişti.

KOZİNOĞLU'NUN MEKTUBUNDA TERÖRİST ORHAN İNANDI
İnandı ile ilgili MİT görevlisi Kaşif Kozinoğlu'nun yazdığı mektuplarda da çarpıcı detaylar yer aldı. Kozinoğlu mektubunda "Kırgızistan'da uzun yıllardır ve halen tüm okulların başında olan şahıs Orhan İNANDI, aslında F. GÜLEN'in Asya imamıdır." İfadeleri yer aldı.

"GİZLİ BİR ŞAHSİ SERVET DE EDİNMİŞTİR HAREMİ VARDIR"
İşte Kozinoğlu'nun mektubunda yer alan o bölüm:

"Kırgızistan'da uzun yıllardır ve halen tüm okulların başında olan şahıs Orhan İNANDI, aslında F. GÜLEN'in Asya imamıdır. Kırgız devleti ile irtibatlı esasen odur. Büyükelçinin hiçbir forsu yoktur. TC Devleti de bu şahıs üzerinden Kırgız yönetimi ile irtibat kurmaktadır. Anılan şahıs Kırgızistan'da, F. GÜLEN cemaatinin bilgisi dışında GİZLİ bir ŞAHSİ servet de edinmiştir. Haremi vardır. Lüks içerisinde yaşamaktadır. Kırgızistan Servisi tarafından angaje edilmiştir. Kırgız Gizli Servisi her adımını bilmektedir. Anılan, Kırgız Servisine de F. GÜLEN cemaatini anlatmaktadır. Kırgızlar, F. GÜLEN'in okullarını muhtaç oldukları için şu an itibariyle kapatamamakta olmakla birlikte, Orhan İNANDI'dan elde ettikleri tüm bilgileri, Rus ve Çin servisine aktarmaktadırlar. (F. GÜLEN cemaatinin Asya faaliyetlerine ilişkin.) Aslında RF [Rusya Federasyonu] ve Türkmenistan'daki okullar, Orhan İNANDI'nın verdiği bilgiler sonrası kapatılmıştır."

KOZİNOĞLU CEZAEVİNDE ÖLDÜ
MİT görevlisi Kaşif Kozinoğlu, Afganistan'da görevliyken, FETÖ/PDY'li Zekeriya Öz tarafından, Ergenekon soruşturmasına dahil edilerek Türkiye'ye getirildi. Kozinoğlu "Terör örgütü üyeliği ve gizli bilgileri temin etmek" suçlamasıyla 10 Mart 2011'te tutuklandı. Tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi'nde 12 Kasım 2011'de hayatını kaybeden Kozinoğlu'nun, öldürüldüğü iddia edildi.

KIRGIZLARIN DİKKATİNE!!!

“Lem’alar” ve “Şualar” adlı kitaplarda FETÖ’nün ideolojik babası Said- i Nursi, Türkî halklar olan; Kırgızları, Tatarları, Moğolları “Ye’cüc ve Me’cüc” yani Şeytanî bir topluluk olarak görüyor. Dahası aynı halkları, “akvam –ı vahşiyye” yani vahşi kavimler hatta yağmacı ve çapulcu topluluklar olarak niteliyor.

Alman hükümeti, haziran ayı başından beri kendisinden haber alınamayan Türkiye kökenli Kırgızistan vatandaşı Orhan İnandı'nın akıbetini Bişkek hükümetine sormuş ve yaşanan belirsizlikten duyduğu endişeyi dile getirmişti.

İşte, Elebaşı Fethullah Gülen’in fikir babası olan Said-i Nursi’nin; Lem’alar / 16. Lem’a / sayfa 112’deki  cümleleri;

“…Kur’an lisânıyla Ye’cüc ve Me’cüc'ün ve tabir-i diğerle (diğer bir ifadeyle) tarih lisanında Mançur ve Moğol denilen ve âlem-i beşeriyeti (insanlık âlemini) kaç defa zir ü zeber (yerle bir) eden ve Himalaya Dağlarının arkasından çıkan ve şarktan garba kadar (doğudan batıya kadar) harap eden akvâm-ı vahşiye ve garetkâr (vahşi ve yağmacı) milletlerin Hind ve Çin’deki akvam-ı mazlumeye (mazlum kavimlere) tecavüzlerini (saldırılarını) durdurmak için, o Himalaya Silsilelerine (sıradağlarına) yakın iki dağ ortasında, uzun bir sed yaptığı ruy-i zeminde (yeryüzünde) mürur-u zamanla(zamanın geçmesiyle) dağ şeklini almış, tanınmayacak bir surete gelmiş çok sun’i setler vardır. Ve o akvam-ı vahşiyenin (vahşi kavimlerin) kesretle hücumlarına çok zaman mani olduğu gibi, Kafkas Dağlarında, derbent cihetinde yine çapulcu, garetgir (yağmacı) akvam-ı Tatariyenin (Tatar kavimlerinin) hücumunu durdurmak için, Zülkarneyn-misal Eski İran padişahlarının himmetiyle (gayretleriyle) sedler yapılmıştır…”

Said – i Nursi, hakaretlerine, Şualar adlı kitabının 5. Şuâ / 15. Mesele / sayfa 588’de aynen şu şekilde devam ediyor;

“Anarşistlik fikrinin tam yeri ise… hâkimiyette geri kalan çapulcu kabileler olacak. Ve o şerâite muvafık (şartlara uygun) insanlar ise, Çin-i Maçin'de kırk günlük bir mesafede yapılan ve Acaib-i seb'a-i âlemden (Dünyanın yedi harikasından) birisi bulunan Sedd-i Çinî'nin (Çin Seddi’nin) binasına (inşasına) sebebiyet veren Mançur ve Moğol ve bir kısım KIRGIZ kabileleridir...”

Görüldüğü gibi; FETÖ’nün Kırgız halkı ile ilgili gerçek düşünceleri bu biçimde....İLGİLİLERE DUYRULUR...

HİÇ BİR TERÖR ÖRGÜTÜ ELEBAŞI AYNI NOKTADA İKİ GECE KONAKLAYAMIYOR

MİT, terör örgütüyle mücadelesini sınır ötesinde de sürdürüyor. Son olarak FETÖ’nün kritik isimlerinden Orhan İnandı Türkiye’ye getirildi. Uzmanlar, terör örgüt mensuplarının artık yurt dışında da kendilerini güvende hissetmediği görüşünde.