Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. tarafından yapılan açıklamada, kristal şekerin kg satış fiyatı KDV hariç 3,93 TL, KDV dahil 4,2444 TL'ye çıkarıldı. Tarımsal kökenli saf etil alkol satış fiyatı da KDV hariç 8 TL, KDV dahil 9,44 TL olarak belirlendi.
En son 2019 yılında yapılan zamla Türkşeker’in 50 kilogramlık Polipropilen Torbadaki bir kilogram kristal şeker satış fiyatı, KDV hariç 3,57 liraya, KDV dahil fiyatı da 3,8556 TL liraya, tarımsal kökenli saf etil alkol satış fiyatı da KDV hariç 5,46 TL’ye, KDV dahil 6,44 TL’ye yükseltilmişti.
Yabancı girdiler ve Kurlardaki artış, gıda ve faturalardaki zam furyasının ardından girdi maliyetlerinin tavan yaptığı şeker için de bekletilen zam kapıya dayandı. Türk Şeker'in talepleri sınırlı oranda karşılaması da yakında zam yapılacağı beklentisini körüklüyor. Uzun bir süredir şeker fiyatlarına bir zam gelmemesinden dolayı kamu, özel ve kooperatif fabrikalarında şeker satışları neredeyse durduruldu. “Şeker satışı yok” denilmemesi için fabrikalar göstermelik satışlar yapıyor. Şeker fabrikalarının mevcut 3.93 TL olan şeker satış fiyatı ile üretim yapmalarının mümkün olmadığı belirtilirken, şekerin fabrika satış fiyatının en az 5 liraya çıkarılması talep ediliyor.
Son 3 yılda sadece yüzde 26 zam yapıldığını bildiren sektör yetkilileri, “Pancar alım fiyatlarına yüzde 25 artış yapıldı ancak şekere artış yapılmadı” diyor.
BEKLENTİ EN AZ YÜZDE 52
Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay, şeker pancarında alım fiyatının ton başına 420 TL olarak belirlenmesinin tarım sektöründe nasıl yankılandığını yorumladı. (Kaynak Link: https://www.bloomberght.com/sekere-52-zam-yapilirsa-fabrikalar-faaliyetlerini-surdurebilir-2287784 )
Akay, geçen sene şeker pancarına yapılan zammın yüzde 12 seviyesinde olduğunu, bu sene ise yüzde 20 seviyesinde gerçekleştiğini söyledi. Geçen seneyle kıyaslandığında neredeyse 2 katı bir artış olduğuna dikkat çeken Akay, hesaplamalarına göre çiftçinin bu seneki ton maliyetinin yaklaşık 350 TL olacağını ve 70 TL kar edebileceğini açıkladı.
Akay değerlendirmesinde, “Uzmanlar, çiftçinin ailesini geçindirmek için bu rakamın yeterli olmadığını rahatlıkla hesap edebilir.” ifadelerini kullandı. Girdilerde önemli artış yaşandığının altını çizen Akay, elektrik maliyetlerinin yüzde 100’den fazla arttığını, bu sebeple maliyet artışlarında çiftçiyi direkt etkileyen kalemin elektrik olduğunu söyledi. Akay, gübre ve tohumdaki artışların gelecek senenin maliyetlerini etkileyeceğini belirttiği konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Bu maliyetleri dikkate aldığımızda, alım fiyatlarında çiftçinin beklentisinin daha yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Biz yüzde 30’luk bir artışın makul olacağını düşünüyorduk. Son 3 senedir şekerin fabrika çıkış fiyatları üzerinde anormal bir baskı var. Türkiye’de birçok ürünün fiyatı artmasına rağmen şeker fiyatları yeterince artmadı. Bu sebeple, fabrikaların tamamı zarar eder durumda. Bizim yaptığımız hesaplamalara göre yüzde 52 seviyesinde şekere zam yapılırsa fabrikalar başa baş noktada faaliyetlerini sürdürebilir.” dedi.
EL ALTINDAN SATILAN NİŞASTA BAZLI ŞEKERLERE DİKKAT! (BİR KG BAKLAVA 25 TL OLAMAZ...)
Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de iç piyasaya satışı kotalarla sınırlandırılan nişasta bazlı şekerin (NBŞ) satış, ihracat ve kotalı satış verileri arasında 197 bin 848 tonluk kritik bir kayıp tespit edildi.
Sözcü'den Erdoğan Süzer'in haberine göre, Türkiye 67 bin 500 tonluk NBŞ kotalarının artırılıp artırılmadığını tartışırken kotanın yaklaşık 3 kat fazlası olan 198 bin ton NBŞ'nin el altından gizlice iç piyasaya satılarak vatandaşa yedirildiğinden endişe ediliyor.
Kota sınırlamasına rağmen kayıt dışı satıldığı düşünülen NBŞ'nin özellikle çok ucuz fiyatlarla yoksul halka satılan baklava ve benzeri tatlılarda kullanıldığından şüphe ediliyor.
EL ALTINDAN MI SATILDI?
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) resmi verilerine göre, 2019 yılında ağırlığı uluslararası tekel konumundaki şirketler Türkiye'deki fabrikalarından 525 bin 972 ton NBŞ'yi iç ve dış piyasaya sattı. TÜİK, satılan bu NBŞ'nin 260 bin 624 tonunun yurt dışına ihraç edildiğini belirledi.
KENDİNİZİ DÜŞÜNMÜYORSANIZ ÇOCUKLARINIZI DÜŞÜNÜN!
İç piyasaya kota sınırlaması nedeniyle ancak 67 bin 500 ton NBŞ satılabildiğine göre ihracatla kotalı satış arasındaki fark olan 197 bin 848 ton NBŞ nereye kayboldu? Açıklanamayan bu veriler, kotalı satışın 3 katı kadar da kayıt dışı olarak el altından içeride satıldığı endişelerine yol açtı.
Özellikle yüksek fruktozlu mısır şurubu formundaki aşırı şeker, birçok insanda sağlığın kötüleşmesine katkıda bulunabilir. Aşırı şeker tüketmek, tip 2 diyabet, yağlı karaciğer ve kardiyovasküler hastalığın öncüsü olan insülin direnci adı verilen bir duruma yol açar.
İnsülin, vücudun enerji için glikoz veya şeker emiliminden sorumludur. İnsülin direncine sahip olanlar kanda bir glikoz birikimi yaşarlar. Yakında vücut insüline de yanıt vermez ve kandaki şeker seviyesi daha yüksek kalır ve bu da diyabete yol açar. Zamanla diyabet, sinir hasarına, görme kaybına, tıkanmış damarlara ve atardamarlara -belki de ampütasyonlara yol açabilir- ve böbrek yetmezliğine yol açabilir.
Aldığınız ürünlerde şekere verilmiş diğer adlar: şeker kamışı, mısır şurubu, kahverengi pirinç şurubu, arpa maltı, dekstroz, dekstrin, etil maltol ve daha birçokları...
Amerikan Kalp Derneği, kadınlar için günde en fazla 6 çay kaşığı (25 gram) ve erkekler için 9 çay kaşığı (38 gram) ilave şeker önermektedir. 2 ila 18 yaş arasındaki çocuklar günde 6 çay kaşığından daha az ilave şeker tüketilmelidir.