CHP'li Deniz Yavuzyılmaz elektriğe 1 Şubat 2025'ten itibaren yüzde 140'a varan zamlar yapılabileceğini vurguladı. Yavuzyılmaz, "1.050 TL’nin üzerindeki faturalara %97; 495 TL’lik faturanın 1.190 TL’ye çıkacak" dedi.

Deniz Yavuzyılmaz, sosyal medya X hesabından yaptığı açıklamada. "Konut abonelerinin sabit fiyat tarifesinden çıkarılıp Piyasa Takas Fiyatı’nın geçerli olduğu değişken fiyat tarifesine dahil edildiğini belirtti,

Yavuzyılmaz, 1 Şubat 2025’ten itibaren ön gördükleri elektrik zamlarını açıkladı.

Deniz Yavuzyılmaz, sosyal medya paylaşımında;

“Asgari ücrete sadece %30 zam yaparak vatandaşı enflasyonla ezen AK Parti, elektriğe %140 zam yapmanın yolunu yaptı. Peki nasıl? Önce alınan bir kararla konut abonelerinin büyük çoğunluğu serbest tüketici tanımına sokuldu. Sonra aylık faturası 1.050 TL ve üzerinde olan konut aboneleri sabit fiyat tarifesinden çıkarılıp, Piyasa Takas Fiyatı’nın (PTF) geçerli olduğu değişken fiyat tarifesine dahil edildi. Böylece bu aboneler, özelleştirmeler nedeniyle ülkedeki elektrik üretiminin %83’ünü yapan ve Piyasa Takas Fiyatı’nın ana belirleyicisi olan özel şirketlerin insafına bırakılmış oldu. Bu nedenle de 1 Şubat 2025’ten itibaren; 1.050 TL’nin üzerindeki faturalara %97 zam geliyor. 1.050 TL’lik fatura 2.066 TL’ye çıkıyor!” dedi.

Ayrıca önümüzdeki süreçte AK Parti ’nin ilk fırsatta geriye kalan abonelerin bir kısmını daha değişken fiyatlı tarifeye sokacağını hesapladıklarını belirten Yavuzyılmaz, “Aylık elektrik faturası 495 TL ve üzerinde olan konut abonelerinin de mevcut tarifelerinden çıkarılıp, PTF’nin geçerli olduğu tarifeye dahil edileceğini öngörüyoruz. Bu da 495 TL’lik faturanın 1.190 TL’ye çıkması, yani %140 zam gelmesi demek!” diye ifade etti.

Yavuzyılmaz, elektrik üretiminin yüzde 83'ünün özel şirketler tarafından yapıldığını hatırlatarak, bu düzenlemenin vatandaşı yüksek fiyatlı tarifelere mahkûm edeceğini ve gelecekte daha büyük zamların söz konusu olacağını belirtti. AK Parti'nin özelleştirme politikalarının, vatandaşları piyasa güçlerinin insafına terk ettiğini öne sürdü.

"ZEMİN HAZIRLANIYOR, DAHA BÜYÜK ZAMLAR YOLDA"

Yavuzyılmaz, bu düzenlemelerin, daha büyük elektrik zamlarının altyapısını oluşturduğunu belirterek, vatandaşları uyardı: "AK Parti'nin bu adımları, elektriğe daha büyük zamların kapıda olduğunu gösteriyor. Bu süreç, en nihayetinde elektrik faturalarındaki ağır yükü halkın omuzlarına bindirecek."

gfwp7eowgaa1njm.jpg

Bilindiği gibi elektrik üretimi su, kömür, doğal gaz, rüzgar, güneş, biyogaz, termal sular gibi kaynaklar kullanılarak yapılmaktadır. Türkiye’nin toplam elektrik üretim kurulu gücü ocak 2022 sonu itibarı ile yaklaşık 100 bin MW (99 bin 734) MW tır. Kurulu gücün yüzde 76’sı özel sektör, yüzde 24’ü de devlet kuruluşu EÜAŞ tarafından işletilmektedir.

Bu kurulu güç rakamları ile Türkiye Avrupa’da yedinci, dünyada ise on dördüncü sırada yer almaktadır. Ancak bu gücün tamamı her an emre amade değildir. Çeşitli teknik, doğa koşulları ve yakıt sorunları nedeni ile bu gücün her zaman işletmeye hazır olan bölümü 75 bin ila 80 bin MW arasındadır. Türkiye’nin şimdiye dek en yüksek güç ihtiyacı 56 bin 500 MW civarında olmuştur. Dolayısıyla mevcut güç ilk bakışta ülke için yeterli görünmektedir.

ÜRETİMİN YÜZDE 76’SINI ÖZEL ŞİRKETLER YAPIYOR

Çoğunluğu özel sektöre ait olan santrallarda ve EÜAŞ’ta üretilen elektrik TEİAŞ isimli devlet kuruluşu tarafından dağıtım şirketlerine (EDAŞ) iletilir ve 21 bölgeye ayrılmış olan elektrik dağıtım şirketleri TEİAŞ tarafından kendilerine ulaştırılan elektriği tüketicilere dağıtır. Bu elektrik sağlama hizmetinde elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 20’si (2021’de yüzde 16.1‘i) EÜAŞ tarafından karşılanmaktadır. Tüketicilere faturalama yani satış işini ise bu dağıtım şirketlerinin sahip olduğu veya lisanslı bazı başka elektrik perakende satış şirketleri (EPSAŞ) yapar. İletim sistemi ve sistemin teknik işletmesi TEİAŞ ve alt kuruluşu olan Yük Tevzi Merkezleri tarafından yapılır. Üretimin yüzde 76’sı ve tüm dağıtım ve satış işlemleri özel şirketler tarafından yapılır. TEİAŞ da çok yüksek gerilimden elektrik alan bazı büyük kuruluşlara doğrudan elektrik satabilmektedir. Ancak bu satışlar tüketimin küçük bir yüzdesini oluşturur.

Türkiye kurulu gücünün yaklaşık yüzde 24’ü devlet şirketi EÜAŞ’a ait olmakla birlikte EÜAŞ 2021 yılında hidroelektrik santrallarine az su gelmesi nedeni 53.3 GWh üretim yaparak toplam üretimin yaklaşık yüzde 16.1’ini sağlamıştır. Dolayısıyla 2021 yılında tüketicilere ulaşan elektriğin yaklaşık yüzde 84’ü özel sektör şirketleri tarafından karşılanmış olmaktadır.

BİRİM FİYAT NASIL BELİRLENİR?

EPDK tarafından belirlenen tüketici tarife fiyatları üç ayda bir yenilenir ve bu fiyatın belirlenmesindeki en önemli bileşen adına PTF ve SMF denilen EPİAŞ piyasasında oluşmuş olan fiyattır. (PTF piyasa takas fiyatı, SMF sistem marjinal fiyatı). Tarife hazırlanmasında referans olarak geçmiş üç ayda oluşmuş olan ortalama fiyat ve bu fiyatın sonraki üç aydaki gelişimi tahmini esas alınmaktadır.

Bu fiyatın oluşumu üreticilerden bir gün önce alınan ve o günün tüketimi tahmin edilerek saatlik olarak sisteme verebilecekleri elektrik için verdikleri tekliflerden oluşmaktadır. Bunun yanında gün içerisinde eksik kalan elektrik içinde yine teklifler toplanmaktadır. Ve o gün oluşan SMF yani en yüksek fiyat o gün elektrik üreticilerine ödenen birim fiyat olmaktadır.

FİYAT HEP TAVANDA

Dolayısı ile elektrik üretim firmalarının EPİAŞ’a satış fiyatları üretim maliyetlerine bakılmaksızın gün içerisinde oluşan en yüksek fiyat olmaktadır. Bu durumda arz kapasitesinin yüksek ve elektrik ihtiyacının kolayca maliyeti ucuz kaynaklardan karşılanabildiği zamanlarda piyasa fiyatı düşük, bu durumun mevcut olmadığı şartlarda ise yüksek olmaktadır. Ancak ülkemizde bugüne kadar EPİAŞ piyasasında fiyatlar düşse bile tarifelerdeki fiyatların düşmesine pek sık rastlanmamıştır. 2022 şubat ayında gün içi enerji açığı durumları oluşmuş ve dolayısıyla önceden yıllık teşvikli anlaşma yapmış olanlar (YEKDEM gibi) hariç tüm elektrik üretim firmaları en yüksek fiyattan elektrik satmışlardır. EPİAŞ piyasasında fiyatların aşırı artmaması için tavan fiyat uygulaması vardır. Şubat 2022 için bu fiyat 1.524 TL/Mwh (yani 152,4 krş/kwh) dur. Şubat ayında 9 şubattan bu yazının yazıldığı gün olan 22 Şubat’a kadar her gün SMF tavan fiyattan oluşmuştur.

Devlet kuruluşu EÜAŞ elinde kalan santrallerle ürettiği elektriğin yaklaşık 32 milyar kwh’ini kayıp kaçak elektriğin karşılanması EPDK tarafından her üç ayda bir yayımlanan düşük bir tarife ile EDAŞ’lara, yaklaşık ayni miktar elektriği de yine ayni düşük tarife ile görevli EPSAŞ’lara satmaktadır. Bunun yanında devlet tarafından karşılanan genel aydınlatma için de bir miktar elektriği normal tarifeye yakın bir tarifeden EDAŞ’lara satmaktadır. EÜAŞ ayrıca devlet teşvikleri gereği oluşan fiyatla bazı üreticilerden (İşletme hakkı devri, teşvikli yerli kömür santrallarinden 5.5 cent/kwh’a elektrik alımı, Elbistan gibi bazı santrallerden özel anlaşma ile elektrik alımı) satın aldığı elektriği de yine ayni ucuz tarife ile EDAŞ ve EPSAŞ’lara vermektedir. EÜAŞ bu şekilde 2021 yılında sisteme 53.3 milyar Kwh kendi ürettiği ve 16.6 milyar Kwh de satın alarak sisteme yaklaşık 70 milyar kwh elektrik sağlamıştır.

Elektrikte mevcut durum iktidarın kurmuş olduğu sistemin sonucudur. Elektrik sektörü kamulaştırılmadan elektrik fiyatları kalıcı olarak ucuzlayamaz.

Elektrik tarifeleri 3 kalemden oluşmaktadır. Enerji bedeli, dağıtım bedeli ve vergiler. 

Tarifelerin çok önemli bir bölümünü enerji bedeli oluşturmaktadır. Yaklaşık yüzde 67 oranındaki enerji bedelini yüzde 18 civarında olan vergi bedeli takip etmekte ve dağıtım şirketlerinin payı ise yüzde 15 civarında olmaktadır. 

Bu miktarların büyüklüğü elektrik faturalarından çok yaygın olarak her kesimden tepki gelmesine karşın neden acele karar alınamadığını göstermektedir. Miktarlar kolayca vazgeçilebilecek miktarlar değildir. Birçok grubun hem üretim hem de dağıtım şirketleri olduğu dikkate alınırsa kâr payının büyüklüğü daha iyi anlaşılacaktır.

BU SİSTEMDE FİYATLAR NE DÜŞER, NE SABİT KALIR

Kurulmuş olan bu sistem içerisinde elektrik fiyatlarının düşmesi ancak doğal gaz ve ithal kömür gibi yakıtlardan elektrik üretenlerin zararına satış yapmaları ile mümkün olabilir. Mevcut sistem içerisinde elektrik üreticilerinden böyle bir şey beklenemeyeceği için bu sistemde elektrik fiyatlarının göz boyama dışında düşmesi veya artmaması mümkün değildir. Elektrik üreticileri yurttaşların elektrik kullanma zorunda olduklarını ve elektriği her şeye tercih etmek zorunda olduklarını gayet iyi bilmektedirler. Dolayısı ile bu avantajlarını kullanacaklardır.

Elektrik insanların vazgeçemeyeceği bir enerji çeşididir ve mutlaka bir piyasa malı gibi değil kamu hizmeti olarak sağlanmalıdır. Aksi takdirde kâr maksimizasyonu şiarı ile hareket etmek üzere kurulmuş olan özel sektör kuruluşlarının halkın alım gücü seviyelerinde elektrik satışı yapacağını beklemek hayalcilik olacaktır.

Mevcut sistem içerisinde elektriğin daha ucuza mal edilmesi ancak yenilenebilir kaynakların kullanımının maksimum seviyeye çıkarılması ile mümkün olabilir. Böylece yurt dışından alınan yakıtların hem yurt dışı fiyat artışlarından hem de olası döviz artışlarından elektrik fiyatının etkilenmesi en aza indirilecektir. Ancak tüketiminin yarısını yurt dışı kaynaklı yakıtları kullanarak yapan Türkiye’de yenilenebilir kaynak yapılanması uzun zaman alacaktır.

MALİYET BAZLI FİYAT OLUŞTURULABİLİR

Bunun yanında yapılabilecek bir diğer çalışmada EPİAŞ piyasasında maliyet bazlı fiyat oluşturulmasıdır. Türkiye de elektrik üretimi açısından doğrudan yurt dışına bağlı kaynak yalnızca ithal kömürdür. Bilindiği gibi doğal gaz BOTAŞ tarafından ithal edilmekte ve elektrik üreticilerine doğal gaz yalnızca BOTAŞ tarafından belli bir tarife ile verilmektedir. Yani üreticiler ay bazında spot piyasaya bağlı değillerdir ve ay boyunca sabit fiyat ve TL ile doğal gaz almaktadırlar.

Bu durum göz önüne alınarak doğal gaz için Botaş’ın artan tarifeleri ile ithal kömürün yurt dışı spot fiyat artışları dikkate alınarak oluşan reel fiyatlar ile yerli kaynaklar ve işletme giderleri enflasyon oranında arttırılarak yapılan maliyet bazlı çalışmalar elektrik talebinin 2021 yılı kaynak kombinasyonu ile karşılanacağı varsayımı ile 2022 ocak ayı ortalama PTF’sinin ortalamasının mevcut PTF ortalamasından yüzde 40 daha düşük olacağını göstermektedir. Bu hesaplamada yöntemi ile 2022 ocak ayı kaynak bazında EPİAŞ elektrik piyasa fiyatları 2021 yılı başı ortalama PTF baz alınarak şu yaklaşık sonuçları vermektedir: Doğal gaz için 1130 TL/Mwh, ithal kömür için 770 TL/Mwh, yerli Kömür için 415.-TL/Mwh ve HES ile yenilenebilir için 300-310 TL/Mwh. Bu enerji fiyatları ortalama enerji fiyatını yaklaşık 670 TL/Mwh seviyelerine düşürerek, tarife yapısını önemli ölçüde etkileyecek ve tarifelerin düşmesine neden olacak böylece yurttaşların elektrik giderlerini düşürecektir.

Yukarıda belirttiğimiz iki çözüm de elektrik temininin kamu hizmeti olmasını sağlayabilecek çözümler değildir. Ancak yurttaşların yükünü bir miktar azaltabilecektir. Ancak maliyet bazlı piyasa elektrik üreticilerinin önemli bir bölümünün kârlarında azalmaya neden olacağından uygulama olasılığı pek yüksek görülmemektedir.

Pahalı elektrik sorununun tek bir çözümü vardır. Elektrik temininin kamu eliyle ve elektrik kullanımının insanlar için vazgeçilemez bir hak olduğu bilinci ile kamu hizmeti olarak yapılmasıdır.

Kaynak: ONGUN HABER