ATM’ye yerleştirdikleri bir aparatla banka kartlarını kopyalayıp emeklilerin hesabını boşaltan ve içlerinden birisi de dizi oyuncusu olan 3 kişilik çetenin yakalanması son zamanlarda çoğalan ATM dolandırıcılığının geldiği boyutu gözler önüne serdi.

Haberimizin altında bir Banka  ATM'sinin kart takılan haznesinin altında (ki her yerinde olabilir)  Gördüğünüz siyah plastik aparat ATM dolandırıcılarının kullandığı bir düzenektir. Dikkatli baktığınızda sonradan takıldığı belli oluyor. Böylesi bir durumu Fark ettiğiniz anda kartınızı okutmadan 155'i arayın.

 

ATM dolandırıcılarının türlü türlü oyunlarına dikkat! Kullandıkları yöntemlerle hayretler içerisinde bırakan dolandırıcılar bu yöntem ile hem kartınızı kopyalayıp hem de şifrenizi kameraya kaydedebiliyorlar... Dikkat edin!

ATM dolandırıcılığı mağdurları savcılığa suç duyurusunda bulunsalar da çoğunlukla dolandırıcılar yakalanamamakta, yakalansalar da mağdurlara çalınan paralarını alamıyor.
Mağdurların uğradığı zarardan bankanın da sorumlu olduğunu öne süren Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Hukuk Komisyonu Üyesi Avukat Rıdvan Yıldız, “ATM dolandırıcılığı, banka ve kredi kartlarının hukuka aykırı ve haksız kullanımı Türk Ceza Kanunu’na göre suçtur" dedi. Av. Yıldız açıklamasının devamında "Mağdurların çoğu zaman faillerin yakalanamamasından, ya da yakalansalar bile mağdurların paralarını iade etmemesinden dolayı zararları tazmin edilmiyor. Diğer yandan bankalar da bu gibi durumlarda sorumluluk kabul etmiyor; haklarını bilmeyen mağdurlar da ne yapacaklarını bilemiyor. 

Oysa 2006 yılından beri yürürlükte olan 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu, bankalara kredi kartlarının güvenli kullanımını sağlama sorumluluğu yüklemiştir. Bu kanuna göre bankalar, ATM’lerin güvenliğini sağlamakla yükümlü olup, sağlayamadıkları takdirde ortaya çıkan maddi zararı tazmin etmeleri gerekiyor. ATM dolandırıcılığı mağduru olan tüketicilerin zararı banka tarafından giderilmediği takdirde, 3.300 TL’nin altındaki zararlar için hiçbir masraf gerekmeden ikametinin bulunduğu yerdeki Tüketici Hakem Heyetlerine, 3.300 TL’nin üzerindeki zararlar için de Tüketici Mahkemelerine başvurulabilir" şeklinde konuştu.


 

Kredi kartının haksız ve hukuka aykırı kullanımını fark eden kredi kartı sahibinin durumu bankaya bildiriminden önceki 24 saat içinde yapılan harcama ve çekilen bedellerden sorumluluğunun 150 lirayla sınırlı olduğunu açıklayan Avukat Yıldız “ATM’lerde herhangi bir anormallik fark edildiği takdirde kart kullanıcısı bunu vakit kaybetmeksizin bankaya bildirmelidir. ATM’de anormalliği fark ettiği halde bu durum bankaya bildirmezse meydana gelen zarardan kart kullanıcısı da sorumlu tutulabilir. Böyle durumlarda daha önce verilmiş emsal kararlara göre Tüketici Hakem Heyetleri ya da Tüketici Mahkemeleri kart kullanıcısının zararının bir kısmının tazmin edilmesi kararı verebilir. Zararın tamamının bankadan alınabilmesi için herhangi bir anormallik fark edildiğinde derhal bankaya bildirilmelidir. ATM’lerde kartları kopyalanan müşterilerin bunu fark etmeleri  çoğu zaman mümkün olmamaktadır. Bankanın da güvenlik açısından yeterli tedbirleri almamış olması halinde zararın tamamından o banka sorumlu olacaktır. Ayrıca kopyalanan kart ile haksız kullanım üye işyerlerinde post cihazı ve benzeri cihazlarla yapılmışsa ve eğer kusuru varsa ortaya çıkan zarardan üye işyerleri de sorumlu tutulabilecektir” dedi.


İşte Yargıtay'ın ATM kararı
Yargıtay bir emeklinin bankanın otomatik para çekme makinesine (ATM) konulan düzenekle dolandırılmasında bankanın sorumluluğu olmadığı yolundaki yerel mahkeme kararını bozdu. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, ’Bankaların ATM’ler üzerinde dolandırıcılık işleminin yapılmasına engel teşkil edecek önlemleri almaması nedeniyle kusurlu olduklarının kabulü gerekir’ diye karar verdi.

Olay İzmir Karşıyaka’da 2008 yılında meydana geldi. Bir bankanın ATM’sinden pazar günü emekli maaşını çekmek isteyen memurun kartı ATM tarafından alıkonuldu. Bu sırada ekrana ’Kartınızın manyetik alanı arızalı olduğundan, güvenlik nedeniyle bloke olmuştur’ yazısı gelince birşeyden şüphelenmeyen emikli memur oradan ayrıldı.

Ancak bir süre sonra hesabındaki 3 bin 350 liranın çekildiğini fark edince ATM’ye konulan düzenekle dolandırıldığını anladı. İzmir 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılan davada, dilekçede, “Hırsızların pazar günü olması nedeniyle bankanın kapalı olmasını fırsat bilerek ATM’ye düzenek kurdukları, bu düzenek sayesinde ATM’yi kullanan memurun kartını ele geçirdikleri, tüm maaşını kaybederek mağdur duruma düşen memuru ekranda çıkan uyarı yazısının yanılttığını savunuydu”. Ancak İzmir 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin davayı reddetmesi üzerine konu Yargıtay’a taşındı.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, "Bankaların ATM’ler üzerinde dolandırıcılık işleminin yapılmasına engel teşkil edecek önlemleri almaması nedeniyle kusurlu olduklarının kabulü gerekir" yönünde karar verdi. Yargıtay’ın bozma kararının ardından dava yerel mahkemede yeniden görülecek.
2007 yılında bankamatik (ATM )dolandırıcılığı nedeniyle haberi olmadan hesabından para çekilen kullanıcı, bankanın güvenlik tedbiri almadığı, müşterilerini zarardan koruyamadığı gerekçesiyle paranın bankadan tahsil edilmesi için dava açtı.

KARAR 6 YIL SONRA ÇIKTI
6 yıl sonra davayı karara bağlayan mahkeme, davalı bankanın kötü niyetli 3. Kişilerin ATM cihazlarına kolayca müdahale ettiğini, bankanın düzenek yerleştirilmesini engelleyici tedbir almadığını, kamera gibi sistemler yerleştirmediğini ve yeterli denetim tedbirlerini almadığını gerekçe göstererek Ayşe Tuzlak adlı vatandaşa hesabından çekilen paranın yarısını ödemesine hükmetti.

DOLANDIRICILARIN KOYDUĞU NUMARAYI ARADI
Öğretmenlik yapan Ayşe Tuzlak, iddiaya göre 2007 yılında hesabına ait bankamatik kartıyla para çekmek üzere Bostancı'daki ATM kabininden işlem yapmaya gitti. Kartının ATM üzerine kurulan düzenek neticesinde sıkışması üzerine dolandırıcıların ATM karşısına koyduğu tabeladaki numarayı arayan Tuzlak, dolandırıcılarla konuştuğunu bilmeyerek kartının iade edilmesi için telefonla konuştuğu kişinin isteği üzerine kart şifresini beyan etti. Ertesi gün yeni kartını almak için bankaya giden Tuzlak, hesabındaki 8 bin 650 liranın çekildiğini öğrendi. Tuzlak, olayın faillerinin bulunması amacıyla suç duyurusunda buldu ama dolandırıcılar bulunamadı.

"BANKALAR KORUYUCU ÖNLEMİ ALMALI"
Ayşe Tuzlak adına banka aleyhine Tüketici Mahkemesi'ne tazminat davası açan avukat Ufuk Çerik, dava dilekçesinde olayın gelişimini anlatarak, müvekkilinin hazırlanan bir mizansen sebebiyle parasını çaldırdığını ve bankanın güvenlik tedbiri almadığı, müşterilerini zarardan koruyamadığı gerekçesiyle asli kusurlu olduğunu belirtti. Bankaların değişen teknolojik gelişmelere ayak uydurması gerektiğini ifade eden avukat Çerik, bankaların yasanın kendilerine yüklediği özen yükümlülüğünü çok hassas bir şekilde anlamlandırarak müşterilerini koruyucu her türlü güvenlik önlemlerini alması gerektiğini dile getirdi. Davalı banka ise davanın reddine karar verilmesini isteyerek, hesaptan para çekimin doğru şifre ile yapıldığını, kartın bankamatikte sıkıştığının bildirilmediği ve bu yönüyle kendilerine atfedilecek kusur olmadığını ifade etti.


İstanbul 1. Tüketici Mahkemesi 6 yıl sonra davayı karara bağladı. Banka kartının kullanılması ile ilgili bilgileri koruma ve saklama ile kart sahibinin görevli olduğunu belirten mahkeme, kartın 3. Kişilerce kullanımından kart sahibinin sorumlu olduğunu kaydetti. Öte yandan davalı olan bankanın, kötü niyetli 3. Kişilerin ATM cihazlarına kolayca müdahalesini engelleyici tedbir almadığını kaydeden mahkeme, "Bankanın düzenek yerleştirilmesini engelleyici tedbirler almaması, kamera ve benzeri sistemler yerleştirmemesi, yeterli denetim tedbirlerini almaması ve objektif özen borcunu yerine getirmemiş olması nedeniyle sorumluluğu vardır" dedi. 


YARGITAY, bir emeklinin bankanın otomatik para çekme makinesine (ATM) konulan düzenekle dolandırılmasında bankanın sorumluluğu olmadığı yolundaki yerel mahkeme kararını bozdu. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, ’Bankaların ATM’ler üzerinde dolandırıcılık işleminin yapılmasına engel teşkil edecek önlemleri almaması nedeniyle kusurlu olduklarının kabulü gerekir’ diye karar verdi.


İzmir Karşıyaka’da 2008 yılında bir bankanın ATM’sinden pazar günü emekli maaşını çekmek isteyen memur Şevki Torni’nin kartı ATM tarafından alıkonuldu. Bu sırada ekrana ’Kartınızın manyetik alanı arızalı olduğundan, güvenlik nedeniyle bloke olmuştur’ yazısı gelince birşeyden şüphelenmeyen Torni, oradan ayrıldı.

Ancak bir süre sonra hesabındaki 3 bin 350 liranın çekildiğini farkedince ATM’ye konulan düzenekle dolandırıldığını anladı. Emekli memur avukatı Murat Fatih Ülkü aracılığıyla İzmir 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde bankaya karşı dava açtı. Ülkü, dava dilekçesinde müvekkilinin para çekmek isterken kartını bankanın ATM’sine kaptırdığını ve ekranda ’Kartınızın manyetik alanı arızalı olduğundan, güvenlik nedeniyle bloke olmuştur’ yazısını görünce sorun çıkmayacağını düşünerek ATM’den ayrıldığını, ancak daha sonra hesabındaki 3 bin 350 liranın tümünün çekilmiş olduğunu görünce kartının çalınmış olduğunu anladığını belirtti. Ülkü, hırsızların pazar günü olması nedeniyle bankanın kapalı olmasını fırsat bilerek ATM’ye düzenek kurduklarınını, bu düzenek sayesinde ATM’yi kullanan Torni’nin kartını ele geçirdiklerini, tüm maaşını kaybederek mağdur duruma düşen Torni’yi ekranda çıkan uyarı yazısının yanılttığını savunarak, bu konuda bankanın da sorumlu olduğunu ifade etti. İzmir 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin davayı reddetmesi üzerine, Avukat Ülkü konuyu Yargıtay’a taşıdı.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, ’Bankaların ATM’ler üzerinde dolandırıcılık işleminin yapılmasına engel teşkil edecek önlemleri almaması nedeniyle kusurlu olduklarının kabulü gerekir’ yönünde karar verdi.

Şevki Torni, 6 yıl sonra gelen bu kararla ilgili "Maddi kaybımı gözden çıkardım, davada ısrarcı olmamın nedeni bankaların müşteri güvenliği için daha fazla özen göstermeleri gerektiğinin anlaşılması" dedi.

Avukatı Ülkü de "Bankaların kurdukları ATM’ler ve güvenlikleri her geçen gün daha çok tartışma konusu oluyor. Ülkemizde ATM’lerin kullanımının her geçen gün yoğunlaştığı ve hatta bankaların da şubeye girmeden ATM kullanılmasını özendirdikleri düşünülürse, ATM’lerin güvenliği çok önemli hale gelmiştir. Oysa bu olayda görüldüğü gibi, ATM’lerde gerekli güvenlik önlemleri alınmamakta, bankamatik kartını çalan kişiler, ATM’lere, sisteme ve hatta ekranına girmeyi başarmaktadırlar. İş yükünü azaltmak amacıyla, bir kısım işlemleri şube dışına taşıyarak, ATM’ler kuran bankalar, güvenlik konusunda daha sorumlu davranmak zorundalar. Bu Yargıtay kararı ile bankaların sorumluluğuna işaret edilmiş oldu. Bankalar artık ATM hizmetini ve işlemlerini gerekli güvenliği sağlayacak biçimde yerine getirmek zorundalar. Bu karar emsal teşkil edecek. Mağdur olanlar gidip dava açacak" diye konuştu. Yargıtay’ın bozma kararının ardından dava yerel mahkemede yeniden görülecek.
İzmir'de bankanın otomatik para çekme makinesine (ATM) yerleştirilen düzenekle emekli maaşı ve birikimini dolandırıcılara kaptıran kişinin açtığı davada Yargıtay, "gerekli önlemi almayan bankanın da kusurlu kabul edilmesi" gerektiği yönünde karar verdi.
"Bankaların ATM'ler üzerinde dolandırıcılık işleminin yapılmasına engel teşkil edecek önlemleri almaması nedeniyle kusurlu olduklarının kabulü gerekir" şeklinde karar verdi.
Emekli memur Şevki Torni, 2008 yılında Karşıyaka'da bir bankanın ATM'sinden emekli maaşını çekmek isterken kartını makineye kaptırdı. Bankaya kartı almak için başvuran Torni, ATM'ye düzenek yerleştirerek kartın sıkışmasına neden olan dolandırıcıların hesabındaki emekli maaşını çektiklerini öğrenince İzmir 8. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne dava açtı.
Dava dilekçesinde, ATM'nin ekranında "Kartınızın manyetik alanı arızalı olduğundan, güvenlik nedeniyle bloke olmuştur" yazısının çıktığını bildiren Torni, kapalı olan bankaya ertesi gün gittiğinde hesabındaki 3 bin 350 liranın çekildiğini bildirdi.
Ekrandaki "kartın bloke edildiği" yazının kendisini yanılttığını savunan Torni, mağdur duruma düşmesinde bankanın da sorumluğunun bulunduğunu iddia ederek, çalınan parasının banka tarafından kendisine ödenmesi istemiyle dava açtı.
Torni'nin dava başvurusu İzmir 8. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce reddedilince, avukatı Murat Fatih Ülkü aracılığıyla konuyu Yargıtay'a taşıdı.
Başvuruyu ele alan Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, "Bankaların ATM'ler üzerinde dolandırıcılık işleminin yapılmasına engel teşkil edecek önlemleri almaması nedeniyle kusurlu olduklarının kabulü gerekir" yönünde hüküm vererek, dava başvurusunun kabul edilmesi yönündeki kararını yerel mahkemeye gönderdi.
- "Bankalar güvenliği sağlamak zorunda"
Yargıtay kararıyla ilgili gazetecilere açıklama yapan Şevki Torni, maddi kaybından daha çok bankaların müşteri güvenliğine yönelik daha fazla özen göstermesi amacıyla davada ısrarcı olduklarını belirtti.
ATM'lerin kullanımı yaygınlaştıkça güvenliğinin de çok önemli hale geldiğini belirten avukat Murat Fatih Ülkü ise "Ama ATM'lerde gerekli güvenlik önlemleri alınmıyor. Dolandırıcılar işi o kadar ileriye götürmüşler ki ATM sistemine, hatta bilgisayar ekranına girmeyi başarabiliyor. Bankalar sistemin güvenliğini sağlamak zorunda. Yargıtay'ın bu kararıyla bankaların sorumluluğuna işaret edilmiş oldu. Bankalar artık ATM hizmetini gerekli güvenliği sağlayacak biçimde yerine getirmek zorundalar" şeklinde görüşünü bildirdi.Avukat Ülkü davanın İzmir 8. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görüleceğini bildirdi.
 
ATM Cihazları Kullanılarak Kredi Kartı Bilgilerinin Kopyalanması: Günlük hayatta sıklıkla kullandığımız ATM cihazları üzerine bazı ilaveler yaparak ATM cihazının manipüle edilmesi ile gerçekleştirilir. Failler genellikle kamera görüntüsü bulunmayan ve şube uzağındaki ATM’leri seçerler ve bu sayede rahatça düzeneklerini kurabilirler.

ATM cihazlarında kart haznesinin ön kısmına yerleştirilen düzenek ile kart bilgileri kopyalanır, daha sonra kullanıcın şifresini girmesi için kullandığı tuş takımını görecek şekilde kayıt yapan mikro kameralar yerleştirilmek suretiyle veya tuş takımının altına kart hamilinin şifresini hafızasına alabilecek bir çipli düzenek konularak şifreler kaydedilir. Gün içerisinde müşterilerin olağan işlemlerini sorunsuz olarak yapmalarının akabinde şahıslar kurulan sisteme bağlı olarak kablosuz ağ ile uzaktan veya cihaz üzerindeki eklentileri sökmek suretiyle bu bilgileri elde ederler. Elde ettikleri bu bilgileri “white plastic” olarak tanımlanan boş kartlara veya manyetik şeridi olan herhangi bir karta yazdırmak suretiyle herhangi bir ATM cihazından rahatlıkla nakit para çekebilirler.

ATM cihazlarının, çalışır vaziyette olması, üçüncü kişilerin müdahalesi sonucunda aparat takılmış olmaması ve güvenliğini tesis etmek öncelikle bankanın sorumluluğundadır. Bu ilk aşamada kartın 3.kişilerin eline geçmesine neden olan taraf, gerekli tedbirleri almayan banka olduğundan sorumludur. Kartın şifresi, yine ATM'ye kurulmuş bir kamera ile yahut ek klavye ile ele geçirilmişse, bu ikinci aşama bakımından da banka doğrudan sorumlu olur.

Kart ATM'deki aparat vasıtasıyla ele geçirilmesine rağmen kartın şifresi, kart sahibinin saflığından veyahut tecrübesizliğinden istifade edilerek ele geçirilmişse, bu son halde ise "Birlikte kusur" (Bakınız, BK.44) temelinde olaya yaklaşmak gerekir kanaatindeyim.

Türkiye kuru üzüm ihracatında hedefi koydu... Yüzde 30 tek başına hakimiyet! Türkiye kuru üzüm ihracatında hedefi koydu... Yüzde 30 tek başına hakimiyet!

Tüm bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere sözleşmeye konulacak sorumsuzluk klozu ancak ve ancak hafif kusur hallerinde geçerli olacaktır. Somut örnekte banka ağır kusurludur ve sorumsuzluk klozundan yararlanamaz. (Bakınız, BK.99)

Editör: Haber Merkezi