Cüneyt DİLER'in Kaleminden Adresine Teslim Sorular....

11 Temmuz 2016  günü saat 10.30 ile 15.14 saatlerinde,Irak sınırını oluşturan Düğün Dağları’nın güneydoğusunda bulunan Şırnak ili sınırlarında Kiri Tepe ismiyle bilinen bölgedeki ilginç bir olay  hâlen esrarını korumakta,konuyla hiç bir savcı ve hakimin ilgilenmemesi ve bu durum hakkında hiç bir soruşturmaya rastlanmaması bir dizi soru işaretini aklımıza getiriyor.

Bu Sorular Gazeteci Tolga ŞARDAN'ın da kafasını karıştırmış ki köşe yazısında bunu kuvvetli bir anlatım tarzı ile dile getirmiş ama biz belgeleri yanyana dizerek biraz daha net sorular soralım.

ABD 15 Temmuz darbe kalkışmasının neresindeydi?

11-14 Temmuz 2016 gecesine kadar Irak ve İran Sınırındaki Terörist yapılara hangi lojistik destekler sağladı?

15 Temmuz darbe kalkışması yerleşik ve ilerleyen bir süreç halinde tutsaydı ypg-ypj-pkk ve diğer terör örgütleri ile fetö elebaşlarını bir masaya oturtup Anadolu Barış Konferansı adı alltında yeni bir sevr antlaşması planları yaparak FETÖ-PKK işbirliği ile Türkiye topraklarını sözde ezilmiş halklarla birlikte masaya yatırıp, parçalatmaya mı niyetlenmişti?

15 Temmuz da oluşan KAOS'tan faydalanarak YPG-pkk'nın FETÖ ile işbirliği içinde Irak ve İran sınırından iç savaş planı ile ülkeye sokulması mı gündemdeydi? bu lojistik malzemeler bu planlar için mi hayalet uçaklardan atıldı...

Evet, Kiri Tepede yaşanan bu olay ile  Adil Öksüz'ün ABD'ye gitmesiyle aynı güne rastlayan 'hayalet uçuşun' sırrı ne?

Tam Anacaklardı ki Birden Canları Çokoprens Çekti Tam Anacaklardı ki Birden Canları Çokoprens Çekti

Adını çoğumuzun bilmediği, buna karşın Irak sınır boyunda konuşlu askeri birliklerde görev alanlar ile bölgede yaşayanların yakından bildiği bir mıntıka.

Google Maps ya da yüksek ölçekli askeri haritalara baktığımızda Kiri Tepe’nin yerini şöyle tarif edebiliriz:

Şırnak mülki idaresi sınırları içinde, Irak sınırını oluşturan Düğün Dağları’nın güneydoğusunda.

Konumu itibarıyla 2.6 kilometre uzaklıkla Irak sınırına en yakın bölge. Ayrıca, Türk Silahlı Kuvvetleri ile Jandarma Genel Komutanlığı’nın bölgedeki en geniş konuşlu birliklerinin bulunduğu Gülyazı ve Ortasu’nun hemen güneyinde.

Kiri Tepe’nin diğer özelliği ise, PKK’nın Irak’ın kuzeyindeki en önemli kamplarından Haftanin ile Metina’ya komşu olması.

Askeri haritalarda yer alan Kiri Tepe, bu nedenlerden dolayı Türkiye için stratejik konumda.

Peki; yazının başlığındaki yer aldığı şekliyle Kiri Tepe’nin 15 Temmuz’daki darbe girişimiyle ne alakası var?

Anlatalım…

15 Temmuz’un hemen ardından harekete geçen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, darbe girişimi öncesi ve sonrasında Türkiye’ye ait hava sahası üzerinde yapılan uçuşları mercek altına aldı.

Sadece Akıncı’daki Mürted Hava Üssü değil, Ankara’ya gelişleri olan Hava Kuvvetleri’ne bağlı diğer uçar birliklerin hareketleriyle ilgili de inceleme başlatıldı.

Gelen bilgilerle yetinmeyen savcılık bu araştırma sırasında askeri birliklere ait ceride kayıtlarını da uçuşlarla karşılaştırdı.

İşte bu çalışmalar sırasında Türk hava sahasındaki Kiri Tepe bölgesinde darbe girişiminden 4 gün önce yaşanan ilginç bir olay ortaya çıkarıldı.

11 Temmuz günü saat 10.30 ile 15.14 saatleri arasında yaşanan olayda Türk hava sahasını kullanan ve milliyeti bilinmeyen bir uçaktan Kiri Tepe bölgesine havadan malzemeler atıldığı belirlendi.

Askeri kayıtlara göre, Şırnak’ın Şenoba bölgesindeki 48. Hudut Sınır Tugayı’nda gözetleme yapan askerler, Kiri Tepe üzerinde güneybatıdan güneydoğu istikametine yönelen ve kargo uçağı olarak değerlendirilen bir hava taşıtının Kiri Tepe ve güneyine üç kez paraşütle malzeme bıraktığını tespit etti.

Milliyeti tespit edilemeyen bu hava taşıtının PKK kamplarının Türkiye’ye en yakındaki Irak sınır bölgesine yaptığı bu manevralardan sonra karadan top atışlarına başlandı.

Türk Ceza Kanunu ve 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait İç Hizmet Kanunu’nda belirtilen hükümlerin yanında angajman kuralları kapsamında “meşru müdafaa” hakkı kullanılarak hudut tugayından yapılan ilk müdahalede obüsler kullanıldı.

Obüs atışlarının yanı sıra hemen yakındaki Düğün Dağı’ndaki askeri üs bölgesinden 81 mm'lik havan atışları yapıldı. Bölge, İHA’larla havadan incelendi.  Ancak, hiçbir iz elde edilemedi. (Fetö'cü General Adem HUDUTİ'nin Bölge Komutanlığı Yaptığı Mıntıka...)

Olay, hiç vakit kaybedilmeksizin karargâhı Malatya’da bulunan 2. Ordu Komutanlığı’na bildirildi.

O gün bugündür, bu meçhul uçuşun sırrı çözülemedi. Kayıtlarda hep “hayalet uçuş” olarak kaldı.

Bölgede, geçmişte de benzer olaylar yaşanmıştır. Özellikle ABD’nin uçak ve helikopterlerle “Kürtlere yardım” adı altında Irak’taki pkk kamplarına havadan malzeme bıraktıkları bilinir.

Sözde IŞİD'e karşı koalisyon adı altında Türk Silahlı Kuvvetleri'ni hedef alan terör örgütü pkk'nın batılı ülkeler tarafından silahlandırıldığını delillerini de ortaya koyarak kamuoyunun bilgisine sunma görevini yerine getirelim.


Batılı ülkelerin yüksek teknolojili silahları, Amerika'nın öncülük ettiği "IŞİD'e karşı koalisyon"  perdesi arkasında ilerleyen terör gruplarına veriliyor. IŞİD'e karşı kosliayon çerçevesinde kurulan Suriye Demokratik Güçleri'nin en büyük silah tedarikçisi ise Amerika Birleşik Devletleri...


Suriye Demokratik Güçleri adlı çatı örgütün en büyük bileşeni ise PKK'nın Suriye kolu PYD'nin silahlı kanadı olan YPG isimli terör örgütü. Suriye Demokratik Güçleri'nin çoğunluğunu oluşturan PYD'nin silahlı kanadı YPG, Türk ordusunun tanklarını batının verdiği bu silahlarla vuruyor.


ABD'nin Katil Güvenlik şirketleri yada Koalisyon adı altında kurduğu katliam şebekesi aracılığı ile terör örgütlerine gönderilen silahların bir kısmının ayrıntılı fotoğraflarını da kamuoyuyla paylaşalım 


Her ne kadar Kuzeydeki Kürtlerin oluşturduğu Kürt Cephesi bu saldırıları üstlense de SDG'nin oluşumunda yer alan unsurlardan sadece YPG ve kadın kolu olan YPJ'nin aktif olduğu biliniyor. Bu çerçevede tüm kapılar PKK'nın Suriye kolu YPG'ye çıkıyor.


Bu silahlarla IŞİD ile mücade etmek yerine 
Türk tanklarını vurmaları, terör gruplarının gerçek hedeflerini ortaya çıkarıyor. Türkiye IŞİD'i hedef aldığı sırada PKK/PYD güçleri Suriye'de TSK'ya karşı terör eylemlerine başladı. 


Bu durum, PYD/YPG ile IŞİD işbirliği içinde mi sorularına neden oldu. Tüm bunlar yaşanırken Batı'nın PYD'yi desteler tavırda olması bölgedeki planların, IŞİD ve PKK arasındaki kurgulanmış savaş üzerinden şekillendiğini gösteriyor.









Bu durum kimi zaman Türkiye ile ABD arasındaki diplomatik ilişkilerin başlıklarından birisi de olmuştur.

Fakat 15 Temmuz’la birleştirildiğinde dört gün önce sınırın Türkiye tarafına “milliyeti tespit edilemeyen bir kargo uçağından” yapılan malzeme atışının farklı bir anlamı olabileceğini değerlendirmek gerekir.

Kaldı ki, olayın geçtiği günlerde, ABD PKK veya PKK’nın Suriye’deki kolu YPG’ye silah ve mühimmat yardımına henüz başlamamıştı.

Ankara’da başlatılan darbe girişimine Şırnak’taki Özel Kuvvetler Komutanlığı’na bağlı birlikler ile Çakırsöğüt’te konuşlu Jandarma Komando Tugayı’nın katılması göz önüne alındığında, Kiri Tepe’ye yapılan malzeme sevki haliyle ayrı bir anlam taşıyor.

Bu noktada uçuşla ilgili daha sağlıklı bilgiler edilmesi için CENTCOM’la temas kurulması kaçınılmaz kuşkusuz.

Şimdi şu soruların cevabı verilmeli...

Ayrıca, başarısız darbe girişiminin mimarı ve FETÖ’nün TSK imamı Adil Öksüz’ün 11 Temmuz günü beraberinde Kemal Batmaz’la birlikte FETÖ lideri M.Fetullah Gülen’le darbe organizasyonunu görüşmek ve son onayını almak için ABD’ye gitmesi ile hayalet uçuşun aynı güne rastlaması bir tesadüf müdür? 

Süreç birleştirildiğinde darbe girişiminden dört gün önce, Türk hava sahasında hayalet uçuşla askeri birliklerin yakınına malzeme atılmasıyla kimlerin neyi planladığı konusu daha ilginç hale geliyor.

Ayrıca;

Firari FETÖ’cü Adil Öksüz’ün, kalkışmadan 3 gün sonra Ankara’dan İstanbul’a, 13 gün sonra ise Elazığ’dan, Ankara’ya ardından da İzmir’e uçtuğu belgelerle ortaya çıktı.  

İŞTE UÇUŞ KAYITLARININ OLDUĞU BELGE
13belge30cm.jpg

20 Temmuz 2016'da aranan Adil Öksüz'ün villasındaki kolilenmiş haldeki kitap ve evraklara el konulmamıştı. Salih Y. ve Muhammet K.'nın Adil Öksüz'e ait sigorta poliçesini polise getirmelerinden sonra da herhangi bir işlem yapılmamış, hatta villanın içindeki kolileri gördüğünü söyleyen Y. ve K.'nın bu sözleri ifadeye de geçirilmemişti.

4 Kasım 2017'de koli içindeki, kitap ve evraklara el konulur. Kriminal Polis Laboratuvarı'nda yapılan inceleme sonunda ise Firari Terörist Öksüz'ün villasında ele geçirilen Barla Lahikası adlı Şahdamar Yayınevi'ne ait kitabın 23. ve 25. sayfasında İstanbul'daki darbe girişimini yönlendiren subaylardan ve TRT'nin Ulus'taki binasını bastığı iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile tutuklu olarak yargılanan Hava Harp Okulu Komutanı Kurmay Albay Hüseyin Ergezen'in sağ el baş parmak izi tespit edilir.

KONYA ASKERİ ÜSSÜ'NDEN KAÇIRILAN ADİL ÖKSÜZ DOSYASINI AYRINTILI AÇACAĞIZ...

Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın, katıldığı bir televizyon programında, ABD Başkonsolosluğu'nun Adil Öksüz'ü sürpriz bir telefon numarasından aramalarına ilişkin çok çarpıcı bilgiler verdiğini ifade eden Gazeteci Erendaç, ABD gizli servisi CIA ajanı olduğu iddia edilen Adil Öksüz'ün, Samsun veya İncirlik ABD üssünden değil Konya askeri üssünden Almanya'ya kaçırıldığı yolunda istihbarat alındığını söyledi.( KAYNAK: http://www.samsunkenthaber.com.tr/haber/guncel/adil-oksuzun-samsun-degil-konyadan-firar-ettigi-kesinlesti/1844.html )

Editör: Haber Merkezi