Çin'in Doğu Türkistan'daki soykırım politikalarına karşı seslerini duyurmak isteyen Uygur Türklerine Ankara polisi tarafından müdahale edildiği bildirildi.Cuma namazı sonrasında Kocatepe Camii önünde toplanıp Çin'in Doğu Türkistan'da sürdürdüğü soykırım politikalarına karşı seslerini duyurmaya çalışan az sayıda Uygur Türkü, polis tarafından yakışıksız tavır ve sözler ile engellendi.
Ankara'daki Çin Büyükelçiliği önünde ailelerinden haber almak için nöbet tutan 4 Uygur gözaltına alındı. Gözaltına alınırken bir kişinin kolu burkuldu. 4 saat araç içinde tutulan bir Uygur’un tuvalete gitmesine de izin verilmedi.
Olay yerinden haber aktarımı yapan Radio Free Asia muhabirinin aktardığı görüntülerde, Uygur Türklerinin güvenlik güçlerince engellendiği bilgisi alındı.
Benzer görüntüler Kayseri'de de yaşandı. Cuma namazı sonrasında seslerini duyurabilmek için gösteri düzenlemek isteyen bir grup Uygur Türkü, polis müdahalesiyle karşılaştı.Eyleme katılan küçük bir kız çocuğunun polislerce gözaltına alınmaya çalışmasına ise çevredeki bir vatandaş tepki gösterdi. Elde edilen haber kayıtlarına göre bir polis amiri, "süpürerek dağıtalım" derken, bir Uygur Türkü, "Eyy Türk Milleti yardım isteme, yardım et" diye seslendi.
Olayları izleyen Gazeteci Adem Özköse de görüntüyle ilgili “Kayseri’de de Çin’in toplama kamplarını protesto eden Doğu Türkistanlılar polis tarafından gözaltına alınıyor. Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak utanç içindeyim. Yazıklar olsun” ifadelerini kullandı.
Çin ile Türkiye arasında 2017’de imzalanan TBMM’nin onaylamaya hazırlandığı ‘Suçluların İadesi Anlaşması’ süreci son bir haftada umulmadık bir biçimde hızlandırıldı.
Geri göndermeme ilkesi, 1951 tarihli Mültecilerin Hukuki Statülerine İlişkin Sözleşme ile 1984 tarihli İşkence ve Diğer Zalimane, Gayri İnsani veya Küçültücü Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşme’de açıkça düzenlenen, yalnızca mülteci veya benzeri statüdeki kişiler için değil sınır dışı veya iade edilme gibi zorla geri gönderme hallerinde de yaşam hakkı ihlali veya işkence görme riski olan herkes için geçerli temel bir uluslararası hukuk ilkesidir.
Çin ile Türkiye arasında yapılan suçluların iadesi anlaşması tek taraflı olarak Çin Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi’nde oylanarak kabul edildi. Bu anlaşma 2017’de dönemin Adalet Bakanları tarafından imzalandı. Türkiye'nin Cumhuriyeti Adalet Bakanı Bekir BOZDAĞ idi.
Öte Yandan, çoğunluğunu Batılı ülkelerinin oluşturduğu 39 ülke, Çin yönetimine ortak bir mektup göndererek Doğu Türkistan'daki toplama kamplarında zorla tutulan Uygurların derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu. Mektupta Türkiye'nin imzası yer almadı.
Birleşmiş Milletler’in Almanya misyonunun yazdığı mektupta, ABD, Arnavutluk, Avustralya, Avusturya, Belçika, Bosna Hersek, Bulgaristan, Kanada, Hırvatistan, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Haiti, Honduras, İzlanda, İrlanda, İtalya, Japonya, Letonya, Lihtenştayn, Litvanya, Lüksemburg, Marshall Adaları Cumhuriyeti, Monaco, Nauru, Hollanda, Yeni Zelanda, Kuzey Makedonya, Norveç, Palau, Polonya, Slovakya, Slovenya, İspanya , İsveç, İsviçre, İngiltere temsilcilerinin imzaları bulunuyor.
Ayrıca Çin'e gönderilen mektupta imzası bulunan 39 devlet, Pekin yönetiminden, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri üyelerinin de aralarında bulunacağı uluslararası bağımsız uzmanlar heyetine Doğu Türkistan'a "tam erişim" izni vermesini istedi.
Ortak mektubunda şu ifadeler yer aldı:
"Bize ulaşan güvenilir raporlara göre Doğu Türkistan’da bir milyondan fazla insan keyfi olarak, 'siyasi eğitim' kamplarında gözaltında tutuluyor.
"Bölgede giderek artan ağır insan hakları ihlali raporları gördük. Uygur kültürünün yanı sıra din veya inanç özgürlüğü, serbest dolaşım, dernek kurma ve ifade özgürlükleri ile ilgili çok ciddi kısıtlamalar var. Pekin, yaygın gözetleme ve orantısız bir şekilde Uygurları ve diğer azınlıkları hedef almaya devam ediyor. Ayrıca zorla çalıştırma ve kısırlaştırma dahil, zorunlu doğum kontrolü hakkında çeşitli raporlar var"
"Doğu Türkistan’daki insan hakları durumunu ele alarak, hiçbir ülkenin buradan gelen sığınmacıları geri göndermemelerini istiyoruz."
3,5 MİLYON UYGUR TÜRKÜ TOPLAMA KAMPLARINDA
Çin'in dünyaya eğitim merkezi olarak lanse ettiği toplama kamplarında ABD Dışişleri Bakanlığı verilerine göre 3 milyon civarında Uygur Türkü zorla tutuluyor.
Çin dışında yaşayan Uygur Türkleri asimilasyon ve kültürel soykırım olarak tanımladıkları toplama kamplarına götürülen kişilerin çocuklarının ellerinden alındığını ve bir daha göremediklerini belirtiyor.
Binlerce Uygur Türkü çocuk, ailelerinden koparılmış durumda. Toplama kamplarına götürülenlerin büyük bir kısmından bir daha haber alınamıyor.
SİYASİ SUÇLULAR İADE EDİLMEZ
Yapılan anlaşmada yer alan Madde 3/a’bendine göre, siyasi suçlular iade edilmez.
IRK VE DİN GİBİ SEBEPLERDEN İADE EDİLMEZ
Madde 3/b bendine göre, Çin’in iade talep ettiği kişiyi, ırkı ve dini gibi sebeplerden önyargılı bir şekilde cezalandırması söz konusu ise o kişi iade edilmez.
4. MADDEYE GÖRE DE TÜRKİYE RET HAKKINA SAHİP
Türkiye Madde 4/c bendine göre, kişinin durumuma göre, insani sebeplerle iade talebini reddedebilir.
İşte Çin ile Türkiye arasında 2017’de imzalanan‘Suçluların İadesi Anlaşması
TÜRKİYE ZATEN İŞLEM YAPMA KONUSUNDA YÜKÜMLÜ
Türkiye şu an çok taraflı veya karşılıklı iki taraflı iade anlaşmalarına taraf olmayan devletler açısından kendisine gelen iade taleplerini 6706 sayılı Cezaî Konularda Uluslararası Adli İşbirliği Kanunu hükümleri uyarınca zaten yerine getiriyor. Buna göre Çin bugün itibariyle bir suçlunun iadesini talep ettiğinde zaten 6706 sayılı Kanun uyarınca işlem yapmak durumundayız.
MAZLUMU YERLERDE SÜRÜMEK ZALİMLERİN UŞAKLARININ GÖREVİDİR..... LÜTFEN BİRAZ DÜŞÜNÜN....
ÇİNP-İNG PERİNÇEĞİN PARTİSİNİN WEB SAYFASINDAN HÂLEN YAYINDA OLAN İLGİNÇ BİR LİNK