Adalet Bakanlığının, pandemi döneminde uygulamaya konulan "denetimli serbestlik" düzenlemesinin kapsamını genişleteceği yönündeki kulis bilgileri gündeme geldi
Son dönemde Türkiye'de artan kadın ve çocuk cinayetleri, suçluların yargı sürecindeki cezasızlık tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
Bu gelişmelerin ardından Adalet Bakanlığının, pandemi döneminde uygulamaya konulan "denetimli serbestlik" düzenlemesinin kapsamını genişleteceği yönündeki kulis bilgileri gündeme geldi.
Yeni yasama yılında yargıda yapılacak değişikliklerin sinyalleri verilirken, bu düzenlemenin ne zaman yapılacağı ve hangi suçları kapsayacağı merak konusu oldu.
Pandemi döneminde hayat geçirilen ve 31 Temmuz 2023 tarihine kadar kesinleşen mahkûmiyet kararlarına uygulanan denetimli serbestlik düzenlemesi, şimdi daha geniş bir çerçevede ele alınabilir. Gazeteci Nuray Babacan’ın Gazete Pencere’deki yazısına göre, Adalet Bakanlığı’nın bu düzenlemenin kapsamını genişletmek üzere bir çalışma yaptığı ve TBMM’de görüşülen yargı paketine bu düzenlemenin önerge ile eklenmesinin tartışıldığı bildiriliyor.
Yeni düzenlemenin detaylarına göre, 31 Temmuz 2023 tarihinden önce işlenmiş suçlar kararları ne zaman kesinleşirse kesinleşsin bu haktan yararlanabilecek. Bu da davaları henüz sonuçlanmayan ancak bu tarihten önce suç işlemiş kişilerin de denetimli serbestlikten faydalanabileceği anlamına geliyor. Böylece daha önce serbest bırakılan mahkûmların sayısına bu düzenlemeyle bir o kadar daha kişinin eklenmesi bekleniyor.
TOPLUMSAL TEPKİ FRENLEYEBİLİR
Öte yandan bu düzenlemeye yönelik toplumsal infialin olası bir fren yaratabileceği belirtiliyor. Kadın cinayetleri, çocuk istismarı gibi suçlarla gündeme gelen tartışmalar, kamuoyunda geniş yankı buluyor ve bu durumun yargıdaki denetimli serbestlik uygulamasının genişletilmesiyle birleşmesinin daha büyük tepkilere neden olabileceği düşünülüyor. Hükümet kanadında bu hassas denge göz önünde bulundurularak son bir karar verilmesi bekleniyor.
"DÜZENLEME ADALET ALGISINI ZEDELEYEBİLİR"
Uzman hukukçular, bu tarz düzenlemelerin toplumsal vicdanı zedeleyebileceği uyarısında bulunuyor. Uzmanlar konuyu şöyle değerlendiriyor:
"Denetimli serbestlik özellikle suçun ağırlığına göre dikkatli şekilde uygulanması gereken bir mekanizma. Bu düzenlemelerin kapsamı genişlediğinde mağdurlar açısından adalet duygusu zedelenebilir. Kadın cinayetleri, cinsel suçlar ve benzeri hassas konularda denetimli serbestliğin genişletilmesi toplumsal tepkiyi artırabilir. Adaletin yerini bulmadığı yönündeki bir algı yargıya olan güveni sarsabilir."
Ayrıca, düzenlemenin toplumsal dengeler gözetilerek yapılması gerektiğine dikkat çeken uzmanlar, "Bir yandan cezaevlerinin aşırı doluluğu bir gerçek, ancak diğer yandan kamu vicdanını gözetmek zorundayız. Toplumda özellikle son dönemde cezasızlık tartışmaları büyürken bu tarz af benzeri düzenlemeler daha büyük problemleri tetikleyebilir." ifadelerine yer veriyor.
YARGI PAKETİNE EKLENEBİLİR
Denetimli serbestlik uygulamasının genişletilmesi konusunda çalışmaların tamamlandığı, ancak toplumdaki tepki nedeniyle hükümetin son kararını henüz vermediği belirtiliyor. Yargı paketinin ilerleyen günlerde TBMM’de görüşülmesi ile bu düzenlemenin nihai halinin netleşmesi bekleniyor. Pandemi döneminde uygulanan ve cezaevlerinde önemli bir boşalma sağlayan bu düzenlemenin, bir kez daha genişletilmesi halinde binlerce mahkûmun daha serbest kalabileceği öngörülüyor.