Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesi, ankesör soruşturmasında 26 kez ardışık araması tespit edilen asker için beraat kararı verdi. Kararda FETÖ için Yargıtay'dan yapılan alıntılarla "başlangıçta bir ahlak ve eğitim hareketi" ifadesinin kullanılması da dikkat çekti. Karar yargı camiasında tartışma yaratırken, Ongun Haber'e bilgi veren kaynaklar duruma dair HSK'nın inceleme başlattığını söyledi.
TSK personeli olan Adem Yıldız hakkında yürütülen soruşturma kapsamında, 23 Ekim 2013 ile 28 Kasım 2015 tarihleri arasında 26 kez ankesörlü telefondan arandığı tespit edildi. Savcılığa göre sanık Yıldız da aramaların ardından düzenli olarak toplantılara katıldı. Savcılık, sanık Yıldız'ın FETÖ üyeliğinden cezalandırılmasını istedi.
FETÖ İle İrtibat ve İltisakı Sebebiyle Sanık Yıldız ise yaptığı savunmada şu ifadeleri kullandı:
"Gözaltına alınmam ve hakkımda dava açılmasına neden olan aramalara ilişkin aslında söyleyebileceğim bir şey yoktur. Arama listesi incelendiğinde yaklaşık 3 senelik zaman zarfında telefonuma 26 aramanın yönlendirildiği görülebilir. Bu 26 aramadan 19 tanesinin 00 saniye olduğu yine kayıtlardan anlaşılmaktadır."
FETÖ Mensubu Sanık Yıldız ile birlikte aynı hattan başka TSK personellerinin de ardışık şekilde arandığını tespit eden polis, Yıldız'ın örgüt toplantılarına katıldığını iddia etmişti. Mahkeme ise bu aramalara dair şu ifadeleri kullandı:
"İçeriği tespit olunamayan HTS kayıtlarına konu aramaların örgüt mensupları tarafından gerçekleştirildiği kabul edilse dahi mahkememizce haklarında etkin pişmanlık hükümleri uygulanan birçok sanığın alınan beyanlarında örgütle bağlantılarını kopardıktan sonra dahi örgüt mensuplarının kendilerini ısrarlı bir şekilde sabit hatlardan aramaya devam ettiğini beyan ettikleri de gözetildiğinde..."
MAHKEME BAŞKANIN'DAN İLGİNÇ İFADELER
Mahkeme Yıldız hakkında beraat kararı verdi. Kararda Yargıtay kararlarından yapılan alıntılarla FETÖ için "terör örgütünün başlangıçta bir ahlak ve eğitim hareketi olarak ortaya çıkması ve toplumun her katmanının büyük bir kesimince de böyle algılanması..." ifadeleri kullanıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 18 Temmuz'da yaptığı açıklamada 29 Kasım 2017 ile 10 Temmuz 2019 aralığında 4163 FETÖ şüphelisinin ankesörlü arama kayıtlarıyla tespit edildiğini söylemişti. 2491 şüpheli için gözaltı kararı alındığını söyleyen savcılık, 2175 kişinin yakalandığını, 553'ünün poliste itirafçı olduğunu, 255'inin ise mahkemelerde etkin pişmanlık ve delil durumu nedeniyle serbest bırakıldığını ifade etti. Savcılık, ankesör soruşturmalarında 1357 kişinin tutuklandığını açıklamıştı.
Karar geniş tutuklamalar yapılan soruşturmalara dair tartışma başlattı. Kararı veren Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesi HSK'ya şikayet edilirken, HSK konuya dair inceleme başlattı
MUĞLA ADLİYESİ FETÖ DAVALARINDA İLGİNÇ KARARLARA İMZA ATIYOR İŞTE ÖRNEKLER
Emsal Karar
Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesi
2017/2925 E. 2018/239 K.
Muğla 2.Ağır Ceza Mahkemesinin, FETÖ üyelerinin ‘kontörlü telefon ile ardışık arama’ yöntemini FETÖ üyeliği için yeterli delil saymaması kararı.
DAHA BİR ÇOKEMSAL OLUŞTURAN BERAAT KARARLARI HER NEDENSE MUĞLA AĞIR CEZA MAHKEMELERİNDEN ÇIKIYOR...
Muğla’da görülen 22’si tutuklu 41 sanıklı FETÖ Çatı davasının bugünkü bölümünde, AK Parti MKYK Üyesi Bülent Karakuş’un avukatları tutuklu sanık Sami Çoban’ın dünkü ifadeleri üzerine davaya müdahil olarak, Karakuş’un daha önce hakkında yürüyen FETÖ Üyeliği soruşturmasından takipsizlik kararı aldığını beyan ederek duruşma kayıtlarına geçmesini talep etti. Mahkeme başkanı bu talebi kabul ederek beyanı tutanaklara geçirdi.
Bilindiği gibi AK Parti MKYK Üyesi Bülent Karakuş ile ilgili Muğla Cumhuriyet Başsavcılığınca açılan soruşturma, Karakuş'un ABD ziyareti, Oda seçimlerinde FETÖ ile işbirliği yaptığı iddialarıyla yapılan suç duyurusu üzerine açılmıştı.
Karakuş'un AK Parti MKYK üyeliğine seçilmesinden 1 hafta sonra 3 savcı imzasıyla ilgili soruşturmada ABD seyahati ve suç duyurusunda isnat edilen eylemlerin hayatın ve ticaretin olağan akışına uygun olduğu gerekçe gösterilerek, “FETÖ/PYD Silahlı Terör Örgütü ile irtibatı olduğunun belirlenmesi gerekçesiyle hakkında soruşturma başlatılan Sami Çoban ve/veya Örgütle irtibatlı olduğu anlaşılan başka şahıslarla birlikte yurt dışına çıkmış ya da yurt dışından dönmüş olmasının veyahutta geçmişte bu kişilerle ticari sosyal ya da siyasal hayatın gerekleri nedeniyle irtibatının bulunmuş olmasının Örgüt üyeliği için ya da Silahlı Terör Örgütü olduğu sonradan anlaşılan yapıyla, gerçek amaç ve hedeflerini bilerek irtibatlı olduğunun kabulü için tek başına delil teşkil etmeyeceği ve açıklanan hususlar ışığında şüpheli hakkında FETÖ/PDY (Fetullahçı Terör Örgütü Paralel Devlet Yapılanması) Silahlı Terör Örgütü Üyesi olmak suçundan dolayı hakkında kamu davası açılmasına yeterli şüphenin hasıl olmadığı…” için Kovuşturmaya Yer Olmadığı kararı verilmişti.
Muğla 3. Ağır Ceza’da yapılan yargılamanın dünkü duruşmasında ifade veren tutuklu sanık Sami Çoban ise, savcıların, hayatın ve ticaretin olağan akışı içinde değerlendirdiği ABD seyahati ve diğer iddiaların detaylarını anlatmış, ABD seyahatinde FETÖ elebaşı Gülen’in ziyaret edildiği, Oda seçimlerinde ise FETÖ’nün Bülent Karakuş’u desteklediği, Karakuş’un FETÖ’nün misafirlerine imtiyazlar tanıdığı gibi bir çok “itirafta” bulunmuştu.
TAKİPSİZLİK KARARINA YAPILAN İTİRAZ REDDEDİLMİŞ
Bu arada AVAZTÜRK, Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Bülent Karakuş’a yönelik FETÖ üyeliği soruşturmasının 3 savcı imzasıyla 29 Mayıs 2017 günü takipsizlik kararı verilmesine itiraz edildiği, yapılan bu itirazda, Karakuş ile birlikte Gülen’i ziyaret ettiği öne sürülen tutuklu sanık Sami Çoban’ın da ifadesine başvurulması gerektiğini belirttiği, Muğla 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin ise bu talebi görmezden gelerek itirazı reddettiği ortaya çıktı.