Kayseri Şeker Fabrikası’nın yaklaşık 2 buçuk milyar lira borcu olduğu iddia edildi. Üreticiler borçlar nedeniyle fabrikanın özelleştirmeyle karşı karşıya kalabileceği endişesini taşıyor. Fabrikanın kötü yönetildiğini belirten pancar üreticileri, mali durumların müfettişler tarafından denetlenmesini talep ediyor.

Üreticiler fabrikanın üçüncü kişilerin eline geçeceği endişesi taşıyor. Şeker Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkan Adayı Erkan Öztürk, fabrikadaki FETÖ iddialarına da dikkat çekiyor.

Fabrikanın bağlı olduğu Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi’ne 2010 yılında yolsuzluk iddiaları nedeniyle kayyum atanmıştı. Kooperatif ve fabrika yöneticileri, FETÖ bağlantılı Türkiye Sanayiciler ve İşadamları Konfederasyonu (TUSKON) ile ilişiğin bu tarihten itibaren kesildiğini ve FETÖ bağlantısı bulunan kişilerin şeker kurumlarından uzaklaştırıldığını dile getiriyor ama gerçekte durumun ne olduğu hakkında kesin bir bilgi yok.

2018 yılında şeker fabrikalarını özelleştirilmesi kararının ardından Turhal Şeker Fabrikası da Kayseri Şeker bünyesine katıldı. Ancak üretim ve vergi rekorları kıran fabrikanın 2 yılda neredeyse kapanmanın eşiğine gelecek kadar borca battığı iddia edildi. Fabrikada çalışan 4 bin üretici, ekmek kapılarının, tıpkı Adapazarı Şeker Fabrikası'nda olduğu gibi bankalara olan borcu nedeniyle üçüncü kişilerin eline geçmesinden endişe duyuyor. Bu nedenle üretici, fabrikanın mali denetimlerinin yapılmasını talep ediyor. Üreticinin yaşadığı sorunlar bununla da bitmiyor. Fabrikanın bağlı olduğu Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi’nde örgütlenmenin önüne geçildiği iddialar arasında bulunuyor. Yönetime tepki gösteren çiftçilerin kotalarının silindiği ve pancar ekemediği belirtiliyor.

Nisan 2021’de yeni yönetim seçimi yapılacak olan Şeker Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkan Adayı Erkan Öztürk, “Kayseri Şeker, kâr eden bir fabrikayken nasıl zarar ediyor veya zarar ettiriliyor? Acaba Adapazarı Şeker Fabrikası’nın başına gelenler Kayseri Şeker’in de mi başına gelecek? Satılması için mi zarar ettiriliyor?” sorularını soran Öztürk, “2.5 milyar zarar ortaya çıktı burada. Bu para nereye gitti, nereye harcandı; biz bunu öğrenmek istiyoruz” dedi. Turhal Şeker Fabrikası’nın 569 milyon liraya alındığını hatırlatan Öztürk, “4 tane Turhal Şeker Fabrikası alınacak para şu an ortada yok. Yönetim tarafından da herhangi bir açıklama yapılmıyor. Bu paranın nereye harcandığını, neden bankalara bu kadar yüklü bir şekilde borçlanıldığını, neden yüksek faiz oranlarıyla kredi çekildiğini biz her zaman soruyoruz ama bize herhangi bir yanıt verilmiyor” diye konuştu.

8 MİLYON İNSANIN EKMEĞİ TEHLİKEDE

Kooperatifin toplamda 80 bin üyesi olduğunu belirten Öztürk, “Kayseri, Turhal, Boğazlıyan şeker fabrikaları hepsi aynı bünyede. Burası dolaylı yollardan 8 milyon kişiye hitap ediyor. İç Anadolu’nun büyük bir kısmı demek bu. Buranın batması demek 8 milyon insanın bundan etkilenmesi demek” bilgisini verdi.

Fabrikanın rant amacıyla zarar ettirildiğini savunan Öztürk, şöyle dedi: “Burası Kayseri’nin gözbebeği diyebileceğimiz bir arazi üzerine kurulu. 7 milyon dönümlük çok değerli ve çok büyük bir arazisi var. Bizim düşüncemiz, buradaki amaç, burayı borçlandırarak bu araziye el koymak.”

Fabrikanın Kayseri dışından; bağımsız bir şekilde teftiş edilmesi gerektiğini söyleyen Öztürk, “Ben zaten belgeleriyle buranın borcunu ifşa ediyorum, buyursunlar gelsinler, fabrika burada muhasebesi burada” ifadelerini kullandı. Çiftçilerin de mevcut yönetime çok kızgın olduğunu belirten Öztürk, “Çünkü çiftçiyi bankaya borçlandırdılar, borç yüküne soktular, paralarını kestikleri, vermedikleri için çiftçi çok kızgın. O yüzden çiftçi bana yöneldi, böyle olunca bu yönetim de kanunsuz işlere başvurdu. Kooperatifler Kanununa aykırı şekilde beni kooperatif üyeliğinden çıkarıyorlar, üye yapmıyorlar” ifadelerini kullandı.

‘ÇİFTÇİNİN PANCAR KOTASI SİLİNİYOR’

Pancar ekimiyle alakası olmayan insanlara kota verildiğini ve çiftçilerin bu şekilde de mağdur edildiğini anlatan Öztürk, şunları söyledi: “Bu fabrikada adalet herkese eşit olmalı. Çünkü bu yönetim, dediklerini yapmayan çiftçilere zorbalık yapıyor. Çiftçinin kotasını siliyor örneğin. Mesela fabrikada çalışan bir işçi bunlara oy getirmedi, işçiyi işten atıyor. Burada adalet uygulanırsa, cezai bir yaptırım uygulanırsa bunlar ali kıran baş kesen olamaz burada. Anayasanın eşitlik ilkesi bunlarda yok; ne isterlerse, dediklerini yaptırıyorlar. Birçok çiftçi şu an, bu yönetim kotalarını sildiği için pancar ekemiyor. Adamın geçim kaynağı pancar. Devlet de demiş ki ‘sen sadece Kayseri Şeker’e pancar yatırabilirsin’. Çiftçi ‘ben pancarımı Malatya’daki fabrikaya götüreyim’ diyemiyor. Mecbur bunlara mahkum. Mesela bir insanın pancarla alakası yok, ekmiyor biçmiyor ama bu yönetim 2 bin ton pancar kotası vermiş, bu da gidiyor eken çiftçilerden satın alıyor, geliyor fabrikaya yatırıyor. Çiftçi de parası yok, mağdur, mecbur satıyor. Fabrika düzensiz yönetildiği için böyle bir pazar oluşmaya başladı.”

‘FETÖ İLTİSAKLILAR GİDİYOR YAKINLARI GELİYOR’

Fabrikanın önceki yönetiminin bazı çalışanlarının FETÖ ile ilintili oldukları gerekçesiyle bir soruşturma geçirdiğini hatırlatan Öztürk, şunları anlattı: “Burada bir FETÖ yapılanması olduğu için müdahale yapıldı. Boğazlıyan Savcılığında 17 kişinin sorgulaması yapıldı. İçlerinden biri örgüt üyeliğinden ceza aldı. Eski müdür Levent Benli’nin FETÖ’den yargılanmasına ise aradan 4 yıl geçmesine rağmen daha yeni başlandı. Biz devletimizden şunu istiyoruz; burada böyle bir suç varsa yargılaması yapılsın, suçlu varsa cezasını alsın, suçsuzsa beraat etsin ama yargılaması yapılsın. Adalet tecelli etsin. Devlet dairelerinde FETÖ’yle bağlantısı olanlara tazminatları ödenmezken burada FETÖ’den dolayı işten ayrılanların tazminatları ödendiği gibi yakınları işe başlatılıyor. Örneğin Levent Benli’nin yargılanmasına yeni başlandı, kendisine tazminatı ödendi; şu anda da çocuğu işe alındı. Burada böyle bir sorun da var.”

Ekonomist Zeki Karahüseyin’in hazırladığı Kayseri Şeker Fabrikası Finansal Analizi raporuna göre fabrikanın borcu 3 yılda 3.3 katı artmış. 1 Mayıs 2017-30 Nisan 2018 döneminde 752 milyon olan borç, 1 Mayıs 2018-30 Nisan 2019 döneminde 2.1 milyar liraya, 1 Mayıs 2019-30 Nisan 2020 döneminde 2.44 milyara yükselmiş.

‘HÜSEYİN AKAY YÖNETİMİYLE FETÖ GÜÇLENDİ’

Kayseri Pancar Kooperatifi yönetiminin başında 2010 yılına kadar Vedat Ali Özışık bulunuyordu. Kasım 2010 yılında Ergenekon’un İç Anadolu kasası iddiasıyla Özışık yönetimine operasyon yapıldı. Özışık yönetimi bu şekilde düşürülerek, yerine, FETÖ ile ilişkili olduğu iddia edilen Hüseyin Akay getirildi. Özel yetkili savcı Cemil Tuğtekin, Kayseri Şeker Fabrikası'na Hüseyin Akay yönetimini kayyum olarak atayan özel yetkili Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Süleyman İnce, özel yetkili Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Dündar Örsdemir, mahkeme üyeleri Haydar Kol ve Kadir Kayan FETÖ’den tutuklanarak cezaevine gönderildi.

2016 yılında ise Boğazlıyan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan FETÖ yapılanması ve örgüte sistematik para aktarılmasına ilişkin soruşturma kapsamında Kayseri Pancar Kooperatifi Başkanı Hüseyin Akay ve yargılanmasına yeni başlanan eski genel müdür Levent Benli’nin de aralarında bulunduğu 17 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerden Kayseri Şeker Fabrikası AR-GE Şefi Zeynep Şık’ın ifadesi dikkat çekiyor. Özetle şöyle:

“FETÖ ile ilk diyaloğum Kayseri Şeker’de kalite kontrol şefi olarak çalışan, 15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra işine son verilen Ebru Batur’un sayesinde oldu. Şeker Fabrikasında Vedat Ali Özışık yönetiminden sonra Hüseyin Akay göreve geldi. Hüseyin Akay’ın göreve gelmesinden sonra Fetullahçı dediğimiz kişiler güçlenmeye başladı. (…) Cemaatçi olanlar çok hızlı bir şekilde terfi ettiriliyorlardı. Levent Benli, normal hiyerarşik sıralamanın dışında Boğazlıyan Pancar Bölge Müdürüyken Boğazlıyan Ziraat Müdürü olması gerekiyordu. Direkt Kayseri’ye genel müdür yardımcısı olarak atandı. Ben de uzun süre tek kadın mühendis olarak çalışmama rağmen 2012 yılındaki toplantılara katılmaya başlayana kadar şef olamadım. Ne zaman ki sohbetlere ve toplantılara katılmaya başladım, yönetim kurulu kararıyla şef yapıldım.”

KAFAMIZDA BAZI SORULAR VAR...

31 Ekim 2019 ara faaliyet raporuna göre Şeker Fabrikası’nın borcunun; 2.510.273 TL olduğu beyan ediliyor, “Bu tarihten 6 ay önce borcu 2.090.000 TL’idi Yani 6 ayda borcu nasıl ve ne şekilde 511 milyon TL artmıştır?” 

“KAYSERİ ŞEKER ADAPAZARI ŞEKER FABRİKASI GİBİ Mİ OLACAK?”

“2017 ile 2019 tarihleri arasında, yani 2,5 yılda 436 milyon TL faiz ödenmiş midir? Faiz oranları nedir?

2019 ara bilançosunda, 167 milyon zarar vardır. Bu zarar neden olmuştur?

17 Ocak 2020 Tarihinde vergi borcu ödenmeyip, yönetim 53.631.953 TL vergi borcu yapılandırmaya gidilmiş midir? Kaça bölünmüştür?

16.10.2019 tarihinde SPK’dan 1 Katrilyon Türk Lirası Kira sertifikası ihraç izni alınmış, bunları alan nitelikli yatırımcılar kimlerdir? Nitelikli yatırımcı olan hangi şartlarla Nitelikli yatırımcı olmaktadır?

Kira sertifikası karşılığı Turhal ve Sakarya depolarındaki A Kotası şekeri ipotek verdiniz mi?

1 Mayıs 2017 ile 31 Ekim 2019 tarihleri arasında toplam varlıklar yüzde  75 artarken aynı tarihler arasında Toplam Borç yüzde 236 artmış mıdır? Bu mali tablolar karşılığında sorumuz Adapazarı Şeker Fabrikası gibi mi olacaktır?” 

(TIKLAYINIZ) : SPK'YA VERİLEN ÖZEL DURUM AÇIKLAMA FORMU

Kayseri Şeker Fabrikası’ndan Borç Açıklaması

Kayseri Şeker Fabrikası’ndan yapılan açıklamada fabrika hakkında çıkan bazı haberlerin gerçeği yansıtmadığı belirtilerek, “Şirketimiz borçlarını rahatlıkla ödeyebilecek finansal duruma sahiptir” denildi.

Kayseri Şeker Fabrikası’ndan yapılan yazılı açıklama şu şekilde:

“Son birkaç günlük sürede ulusal bir gazete ile Kayseri’deki bazı medya kuruluşlarında Kayseri Şeker’in zarar ettiği ve borç tutarının arttığına dair haberler yer almaktadır. Haberlerde yer alan hususlar gerçeği ifade etmemekte, konular çarpıtılarak değerlendirilmekte böylece Varlık Fonu ile birlikte Kayseri Şeker de yıpratılmak istenmektedir. Şöyle ki; bilindiği gibi Kayseri Şeker Nisan 2018’de yapılan özelleştirme ihalelerinde Turhal Şeker Fabrikasını 569 milyon TL bedelle satın alarak sektörde fabrika alan tek kuruluş olmuştur. Turhal Şeker fabrikası haziran ayında teslim alındıktan sonra çiftçinin ve fabrikanın ihtiyaçları için ek işletme sermayesi ihtiyacı oluşmuştur. Bu tutar 387 milyon TL’dir. 2018 yılında yapılan genel seçimlerden sonra ülkemiz ekonomik bir saldırıya maruz kalmış ve bunun sonucunda faiz oranları yüzde 100 den fazla artmıştır. Faizlerdeki bu artış bir yılı aşkın bir süreyle bütün sanayi ve ticari kuruluşları olumsuz etkilemiştir. Kayseri Şeker büyüyen bir kuruluş olarak fabrika sayısını 3’e, kota miktarını 430 bin tona, sözleşmeli çiftçi sayısını da 9 binden 14 bin 500’e çıkarmıştır. 2016 yılından itibaren pek çok ilave yatırımı gerçekleştirmiştir. Bütün bunları yaparken (VUK’a göre hazırlanan bilançolarına göre) 2010 yılında 176 milyon TL olan Özkaynak tutarını 2018 yılında 879 milyon TL ye çıkarmıştır. Şirketimizin Konsolide finansal durum tablosunda Dönen Varlıkları 1 milyar 466 milyon TL, Duran varlıkları 1 milyar 842 milyon TL, Toplam aktif büyüklüğü 3 milyar 308 milyon TL’dir. Kısa Vadeli Yükümlükleri 1 milyar 581 milyon TL, Uzun Vadeli Yükümlükleri 511 milyon TL, Toplam öz kaynakları ise 1 milyar 216 milyon TL dir. Verilerden anlaşılacağı gibi şirketimiz borçlarını rahatlıkla ödeyebilecek finansal duruma sahiptir. Bütün bunların yanında çiftçisinin artan maliyetlerini yeterince karşılamak için pancara yüksek fiyatlar uygulamış, yeterince avans vermiş ve pancar bedellerini her kuruluştan önce ödeme gücünü göstermiştir. Ayrıca yıllarca yüksek kar nedeniyle vergi rekortmeni olmuş, istihdamda birincilikleri almıştır. Gerek genel ekonomideki sorunlar ve gerekse şeker sektöründeki sorunlar nedeniyle şeker satışlarında ve tahsilatlarında gecikmeler yaşanmış bu nedenle de şirket ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılan kredi miktarları artmıştır ve böylece diğer sanayi ve ticari kuruluşlarında olduğu gibi yüksek faizden etkilenilmiştir. Zarar konusuna gelince bu teknik bir konudur. Aslında Kayseri Şeker zarar yerine 17 milyon TL kar elde etmiş ve bunun karşılığında kurumlar vergisini ödemiştir. Vergi usul kanununa göre düzenlenen raporla Türkiye muhasebe standartlarına göre düzenlenen rapordaki kriterlerin farklı olması nedeniyle, Bağımsız Denetim Raporunda 70 milyon TL zarar görünmektedir. Bu sadece hesap kriterlerinden kaynaklanan bir durumdur. VUK’a göre gerçekte Kayseri Şeker 17 milyon TL kar elde etmiştir. Şirketimizin yurtiçi ve yurtdışından pek çok yatırım tekliflerini aldığı, büyüme ve gelişmesini en başarılı şekilde yürüttüğü, fabrikaların, çiftçisinin ve çalışanının her türlü istihkakının zamanında ödendiği bir dönemde “zarar etti”, “borcu arttı” gibi beyanlar yanlı, kötü maksatla ve düşmanca yapılmaktadır. Kayseri Şeker sektörünün lider kuruluşu olarak başarıyla büyümeye ve gelişmeye devam edecektir. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”

Editör: Haber Merkezi