Koronavirüsün 11 Mart 2020 yılında Türkiye’ye de sıçramasıyla zorlu bir sürece girildi. Virüsün ülkemize sıçraması, sağlık ordusunun önemini de ortaya koydu. Virüsle mücadelede doktorlar ve yardımcı sağlık personelleri büyük fedakarlıklar gösterdi. Yüzlerce sağlıkçı bu süreçte hayatını kaybetti.
Türkiye, salgın sürecinde halkın sağlığı için kendi sağlığını riske atan sağlık çalışanlarının bayramı olan 14 Mart Tıp Bayramı’nı bu sene korona sürecinin ikliminde kutlayacak. Korona virüsten dolayı ölen sağlık çalışanlarının aramızdan ayrılmasından dolayı ilk defa buruk geçecek olan Tıp Bayramı’nda hayatını kaybeden sağlık çalışanları da anılacak.
Tıp Bayramı, her yıl Türkiye’de 14 Mart tarihinde sağlık çalışanlarının günü olarak kutlanırken, bu yıl korona virüs yüzünden hayatını kaybeden sağlık çalışanları da minnetle anılacak. Diğer yandan, 1976'dan beri sadece 14 Mart günü değil, 14 Mart'ı içine alan hafta boyunca kutlama yapılmakta ve bu hafta Tıp Haftası olarak kabul edilmektedir.
GÖRDÜĞÜMÜZ HER SAĞLIK ÇALIŞANINA KAHRAMAN GİBİ BAKIYORUZ
Koronavirüs salgını nedeniyle çalışma koşulları oldukça ağırlaşan sağlık çalışanlarının son bir yıldır verdiği mücadele tüm Türkiye tarafından alkışlarla tebrik edildi. Sağlık çalışanlarının salgın nedeniyle çalışma saatlerinin artması, istifa etme hakkının geçici süreliğine sınırlandırılması, yıllık ve diğer izinlerinin kaldırılması gibi tüm olumsuz durumlara rağmen sağlık çalışanları halkın sağlığı için canla başla mücadele ettiler.
Sağlık çalışanları, zorlu çalışma saatlerinin yanı sıra çalışma saatleri içerisinde de tulum, önlük, maske, gözlük ve siperlik gibi koruyucu tedbirlerle çalışarak hastaların durumunu titizlikle takip ettiler. ONGUN HABER Ekibi olarak tüm fedakar sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutluyoruz. Sağlık çalışanlarına hasta veya hasta yakınları tarafından sistematik olarak uygulanan şiddeti kınıyoruz.
DOKTORLARI AĞLATAN MEKTUBU HABER YAPMALIYDIK, YAPTIK...
İzmir'de genç bir hasta yakını, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Servisi'ndeki hekimlerin, ölen babasını yaşatmak için gösterdiği çabaları unutmayarak, şiirsel ifadelerle teşekkür mektubu yazdı. Hekimlere ders öncesi okunan mektup, salonda duygu yüklü anlar yaşanmasına neden oldu. Bir süre önce felç olan 85 yaşındaki babasını acil servise yatıran Nevin Varol (38), hekimlerin "ölümü yaşama dönüştürmek" için gösterdiği çabaları unutmadı. Varol, uzman hekimlerin, kendi deyimiyle, "olağandışı" çabalarına karşılık ölen babasının kullandığı tekerlekli sandalye ve havalı yatağı hediye etmeye karar verirken, hekimlere hitaben şiirsel ifadelerle bir de teşekkür mektubu yazdı.
Acil Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Arif Çımrın'a bu duygularını ileten Varol'un mektubu, uzman doktorlara ders öncesi okundu. Varol, "Ölümü yaşama dönüştürmek için çabalayan sihirli elleri gördüm" başlığıyla kaleme aldığı mektubunda, duygularını şöyle dile getirdi: "Bilimi sevgiyle, sevgiyi insanla, insanı yaşamla, yaşamı umutla, umudu inançla bezeyen, ölümü, yaşama dönüştürmek için çabalayan sihirli elleri gördüm. (Yardım çok geç geldi, geç müdahale edildi, çok zaman kaybedildi, yanlış teşhis konuldu, yanlış tedavi uygulandı, hata vardı, ihmal vardı) demiyorum. Kiminin adı Mehmet, kiminin Sevilay, kiminin İbrahim idi. Beyinlerindeki sihir bilimdi, yüreklerindeki sihir ise sevgiydi.
Mekanları acil servis, meslekleri acil hekimliği ve tam yerli yerindeydi hayatın. Ben artık sihirli ellerin varlığına, o ellerin mucizeler yarattığına inanıyorum. Beyazdılar, esmerdiler, kadındılar ya da erkektiler ama gerçektiler. Babamı kaybettim ama gördüm onları. Çünkü bizi de sarıp sarmaladılar. Kiminiz anneydi, babaydınız kiminiz ve evlattınız. Bu yüzden beni yine siz anladınız. Sevgiyi bilen acıyı en iyi tanıyandınız. Yüreğinizi hissetim sımsıcaktınız. Siz elinizden geleni yaptınız." Mektubun okunduğu sırada, hekimlerin çoğu gözyaşlarını tutamadı.
MİNİK YÜREKLERİN KAHRAMANLARIMIZA TEŞEKKKÜR MEKTUPLARI